Quantcast
Channel: Girişim Haber - Bilim / Teknoloji
Viewing all 87 articles
Browse latest View live

Fikri Işık: Bilim Artık Sanayimizin Vazgeçilmezi Olacak!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ)çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağını belirterek, "Ar-Ge'nin üniversitelerde daha önemli hale gelmesi ve 'toplam araştırma fonları'nın gelişmesi için performans kriterleri kullanılarak, 'Kurum Hissesi' sistemi yapılandırılacak, üniversitelere ve akademisyenlere yönelik teşvikler artırılacak" dedi.

Işık, Türkiye KÜSİ Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) hakkında açıklamalarda bulundu. Planda, 6 hedef çerçevesinde 31 eylemin belirlendiğini bildiren Işık, bakanlığın eylem planını uygulamaya başladığını söyledi. Belirlenen eylem planının bakanlık tarafından izleneceğini kaydeden Işık, söz konusu planla ülke sanayisinin, rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen, yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir yapıya kavuşturulmasının amaçlandığını söyledi.

Bu kapsamda bakanlık himayesinde yükseköğretim kurumları temsilcilerden KÜSİ çalışma grubu oluşturulacağını belirten Işık, "26 Düzey 2 Bölgesinde (İstatistiki bölge birimleri sınıflandırması) KÜSİ çalışmalarının eş güdümü ve yönlendirmesini sağlayacak çalışma grubunun, Düzey 2 Bölge bazındaki toplantılarına yerel idareciler ve Kalkınma Ajansı temsilcileri de davet edilecek. Kamu, üniversite ve sanayi ihtiyaçlar, kapasiteler ve olanaklar bağlamında bölgelerden seçilen temsilciler bakanlıkla iletişimde olacak. Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) etkin çalışması, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB), TTO'lar ve Organize Sanayi Bölgelerde (OSB) yer alan birimler arasında iletişimin sağlanması, söz konusu birimlerin illerde yer alacak KÜSİ Planlama ve Geliştirme Kurulları ile iletişimlerinin sağlanması için çalışmalar gerçekleştirilecek." diye konuştu.

"KÜSİ Portalı Oluşturulacak"

Eylem planı kapsamında KÜSİ Portalı da oluşturulacağına dikkati çeken Işık, böylece sanayiciye hizmet verecek öğretim elemanı, insan kaynağı ve altyapı imkanlarını içeren veri havuzunun geliştirileceğini ifade etti. "Nitelikli sanayici" havuzunun da oluşturulacağına ve tarafların birbirine ulaşmalarının teşvik edileceğine işaret eden Işık, portalın erişilebilir, kullanıcı dostu ve güncel yönetim sistemine sahip olacağını vurguladı. Portalda kamu strateji dokümanlarına ilişkin bilgilerin yanında bakanlığın, üniversitelerin ve arayüzlerin çalışmalarının da bulunacağına değinen Işık, ayrıca başarı hikayelerine de yer verileceğini dile getirdi.

Işık, OSB'lerde Ar-Ge destekleri, proje yazma ve teknoloji transfer hizmetleri gibi konularda çalışacak birimlerin oluşturulacağını belirterek, "OSB'lerde kurulacak veya kurulu söz konusu birimlerin, özellikle TGB'lerde TTO hizmeti veren birimlerle iletişim halinde çalışmaları eş güdüm halinde gerçekleştirilecek. Bakanlıkça OSB'lere bu yönde organizasyonlarına birim eklenmesi yönünde çalışmalar yapılacak." ifadelerini kullandı.

"Atama ve Terfide KÜSİ Faaliyetleri Avantaj Sağlayacak"

Akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, KÜSİçerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağının altını çizen Işık, özellikle doçentlik atamasında, şirket kurmak, patent sahibi olmak, sanayi ile ortak proje üretmek gibi bilimsel yayın dışındaki faaliyetlerin, akademik kariyerlere olumlu katkıda bulunacağı düzenlemeler yapılacağını anlattı. Işık, ayrıca profesörlüğe atanmada KÜSİ faaliyetlerine katılanlara öncelik verilmesi yollarının araştırılacağını söyledi.

Bakan Işık, akademisyenlerin sanayide çalışabilmeleri, sanayide çalışan nitelikli personelin de üniversitelerde görev alabilmeleri sağlanacağına işaret ederek, "Akademisyenlerin sanayide geçici olarak çalışmasına, sanayideki yüksek lisanslı, doktoralı personelin de üniversitede ders vermesine imkan sağlayacak mevzuat değişikliği yapılacak. Buna göre akademisyene kariyerden bağımsız 5 yılda bir 3 ay veya 3 yılda bir 2 ay sanayide çalışabilme olanağı tanınacak." diye konuştu.

"Akademisyenlere Yönelik Teşvikler Artırılacak"

Üniversitelerin Ar-Ge fonlarının artırabilmeleri için Ar-Ge projelerinde kurum olanaklarından faydalanılması halinde proje maliyetine göre hesaplanan ve ilgili kurumun Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak üzere proje bütçesine eklenen "Kurum Hissesi" sisteminin performansa dayalı yapılandırılacağına dikkati çeken Işık, "Ar-Ge'nin üniversitelerde daha önemli hale gelmesi ve 'toplam araştırma fonlarının' gelişmesi için performans kriterleri kullanılarak, 'Kurum Hissesi' sistemi yapılandırılacak, üniversitelere ve akademisyenlere yönelik teşvikler artırılacak." vurgusunu yaptı.

Işık, illerin Ar-Ge ve yenilik kapasitelerine ilişkin harita oluşturularak, bu kapsamda özellikle KÜSİ alanında il bazında politikalar hazırlanmasının sağlanacağını ifade etti. Kamu, üniversite ve sanayi arasında "İş Birliğine Dayalı Eğitim Modeli" oluşturulacağının altını çizen Işık, söz konusu modelle lisans eğitimi sırasında öğrencilerin üniversitenin yurtiçi veya yurtdışında anlaştığı firmalarda çalışma imkanı bulduğunu anlattı. Lisans ve lisansüstü öğrencilerine yurtdışı üniversite ve araştırma kurumlarında teknoloji geliştirme konularında ortak proje yürütme imkanları sağlanacağına değinen Işık, ayrıca uygulamanın yapıldığı kamu kuruluşları ve kamu kurumları araştırma merkezlerinin de staj için öğrencilere olanak sunacağını belirtti.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Sanayi Ürünleri Web Portalı LONCA'ya Ziyaretçi Akını!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın Mayıs ayında tanıttığı sanayi ürünleri web portalı "www.lonca.gov.tr", 100 binden fazla kişi tarafından tıklandı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın Mayıs ayında tanıttığı sanayi ürünleri web portalı "www.lonca.gov.tr"yi ziyaret edenlerin sayısı 100 bini aştı.

Talep sahiplerinin ihtiyaç duydukları bilgiye doğrudan ulaşabilmelerinin ve işletmelerle iletişim kurabilmelerinin ülke ekonomisine önemli katkıları olacağı değerlendirilmiş ve bu çerçevede sanayi sicil kayıtları esas alınarak sanayi ürünleri web portalı "Lonca" hazırlanmıştı.

Yurtiçi ve yurtdışı yatırımcı ile araştırmacılara veri kaynağı olması için 13 Mayıs'ta hizmete sunulan sanayi ürünleri web portalı, 2 ay içinde yaklaşık 108 bin kişi tarafından tıklandı.

Sanayinin gelişiminin takip edilmesi, yönlendirilmesi, desteklenmesi için Sanayi Sicil Kanunu gereği oluşturulan sanayi sicili ile mikro, küçük ,orta, büyük üretici ve imalatçı işletmelerin kayıtları bakanlıkça tutuluyor. Sanayi sicil kayıtları dinamik bir yapıda olduğu için sürekli gelişiyor. Her üretim yeri hakkında yüzlerce veri toplanıyor ve yıllık olarak güncelleniyor.

Toplanan verilerden anlamlı bilgiler elde edilebilmesi, bunların belli standartlara dayanılarak düzenlenmiş olmalarına ve ortak bir dil olan sınıflama sistemlerine bağlı oluyor. Bu amaca ulaşabilmek bakımından sanayi sicil veri tabanında, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından uluslararası sınıflama sistemlerine entegre olarak geliştirilmiş AB sınıflamalarına uyumlu, 'Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin Sınıflaması', 'Türkiye Sanayi Ürünleri Listesi ve Avrupa Ekonomik Topluluğunda Faaliyete Göre Ürünlerin İstatistiki Sınıflaması' kullanılıyor.

Bu sınıflamalar kullanılarak ana sektörler ve alt sektörler bazında raporlar da üretilebiliyor. Sanayi işletmeleriyle ilgili olarak bakanlığa yapılan bilgi talepleri, sanayi sicil verilerinden karşılanıyor. Veri madenciliği yapılarak hazırlanan kapsamlı bilgiler yanında çoğunlukla kullanıcılar tarafından işletmelerin unvan, adres, iletişim ve ürün adı bilgileri talep ediliyor.

Ayrıca, sanayi ürünleri web portalı Lonca ile sanayi işletmeleri hakkında bilgiye ulaşılabildiği gibi, sanayi işletmelerini ilgilendiren diğer bilgilere de ulaşabilme imkanı bulunuyor.

Sanayi ürünleri web portalı Lonca hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.lonca.gov.trweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi sanayi sektöründe faaliyet gösteren girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Oyuncak Odaklı OSB İle Yerli Oyuncaklar Üretilecek!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin köklü bir medeniyete sahip olmasına rağmen maalesef milli bir oyuncak karakteri olmadığını belirterek, "Kurmayı düşündüğümüz Oyuncak Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile kültürümüzü, medeniyetimizi yansıtan, milli oyuncak karakterleri üretmeyi istiyoruz" dedi.

Işık, 2015-2018 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'nde de yer verdikleri Oyuncak Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuyla ilgili dünya örneklerini incelediklerini anlatan Işık, sanayide gelişmiş ülkelerin oyuncak sektöründe de geliştiğini gözlemlediklerini söyledi.

Türkiye'nin köklü bir medeniyete sahip olmasına rağmen maalesef milli bir oyuncak karakteri olmadığına işaret eden Işık, "Mesela bir Keloğlan karakterimiz var ama ben hiç bir yerde Keloğlan oyuncağı görmedim. Türk oyuncağı denilince mesela bir de Karagöz ve Hacivat'ı ortaya koyarlar ama bunlar oyuncak değil, bir oyundur. Onun için, kurmayı düşündüğümüz Oyuncak OSB ile kültürümüzü, medeniyetimizi yansıtan, milli oyuncak karakterleri üretmeyi istiyoruz" diye konuştu.

 "Oyuncakların Kalitesi Artacak"

Oyuncağın, çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimleri ile sağlığını da yakından ilgilendirdiğini belirten Işık, özellikle yurt dışından gelen veya "merdiven altı" tabir edilen yerlerde üretilen oyuncakların, çocukların sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kurulacak OSB ile oyuncaküretiminde kalitenin de artacağını belirten Işık, şunları kaydetti:

"Sorunlu gördüğümüz alanlara şu anda da müdahale ediyoruz. Gerek üretim, gerek ithalat, gerekse de iç piyasada satış aşamasında önemli denetimler gerçekleştiriyor. Bir sıkıntı görürsek müdahale ediyoruz ancak, Oyuncak OSB'nin kurulmasıyla burada zaten kendiliğinden bir rekabet doğacak. Bu rekabet her alanda yaşanacak. Gerek kalite, gerek markalaşma, gerekse de fiyat anlamında firmalarımız arasında bir yarış olacak ve bu yarış, her anlamda katma değer oluşturacak. Böylece, çocuklarımızın ellerinden düşürmediği oyuncaklarda kullanılan boyadan tutun plastik malzemeye kadar her unsurunda kaliteyi artırmayı hedefliyoruz."

 "Erzurum Bu İşe Talip"

Bakanı Fikri Işık, Erzurum'un Oyuncak OSB için talip olduğunu bildirdi. Tasarım ve Ar-Ge'nin İstanbul'da, Kocaeli'nde veya Ankara'da yapılabileceğini ancak üretimin Erzurum'da rahatlıkla gerçekleştirilebileceğini belirten Işık, "Farklı bir durum olmazsa, Oyuncak OSB'yi Erzurum'da kuracağız" dedi.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi oyuncak sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TEB, 150.000 TL'lik TÜBİTAK Hibesi İçin Girişimcileri Bekliyor!

$
0
0

TEB Girişim Bankacılığı ile yenilikçi iş fikirlerini ekonomiye kazandırmaya ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdüren Türk Ekonomi Bankası (TEB), TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği Programı-BiGG 1. Aşama Uygulayıcı Kuruluş Çağrısı kapsamında girişimcilerin başvuru yapabileceği 17 kuruluş arasında yer alan tek banka oldu.

TÜBİTAK’ın program kapsamında vereceği 150.000 TL hibeden yararlanmak isteyen girişimcilerin başvurularını kabul etmeye başlayan TEB, girişimcilere özel olarak BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’nı hayata geçirdi.

İki yıl önce başlattığı Türkiye’nin en kapsamlı Girişim Bankacılığı ile girişimcilik ekosisteminin güçlenmesi için çalışan Türk Ekonomi Bankası (TEB), yenilikçi ve katma değerli iş fikri olan girişimcilere‘Danışman Banka’ anlayışıyla ihtiyaç duydukları her konuda yol gösteriyor. TEB Girişim Eviçatısı altında girişimcilere eğitim, mentorluk ve danışmanlık desteğinin yanı sıra iş yönetim danışmanlığından yatırımcı buluşmalarına, networking olanaklarından müşteri edinme imkanlarına kadar birçok konuda ücretsiz destek sunan TEB, Girişim Bankacılığı’ndaki bilgi birikimi ve uzmanlığıyla TÜBİTAK’tan hibe almak isteyen girişimcilerin 1. Aşama başvurularını kabul etmeye başladı.

TÜBİTAK’a Başvuracak Girişimciler İçin Özel Eğitim Programı

BiGG Programı ile girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri için fikir aşamasından pazara kadar olan faaliyetlerinin desteklemeyi hedefleyen TÜBİTAK, bu yıl program kapsamında verilecek hibeler için başvuruları doğrudan almayacağını, başvuruları yetkilendirdiği uygulayıcı kuruluşlar üzerinden alacağını açıkladı. Bu amaçla açtığı 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği Programı-BiGG 1. Aşama Uygulayıcı Kuruluş Çağrısında süreçleri yürütmek üzere 17 uygulayıcı kuruluşu belirledi. Bu kuruluşlar arasında yer alan tek banka TEB oldu. Uygulayıcı kuruluşlar girişimcilere eğitim, rehberlik, ön kuluçka gibi hizmetler sunarken, iş planı önerilerinin 2. aşama başvurusu için uygun hale gelmesi konusunda da destek verecek.

Bu kapsamda, TÜBİTAK’ın programından yararlanarak hibe almak isteyen girişimciler TEB’e başvurabilecek. Başvuruda bulunan girişimciler, TEB Girişim Evi Danışmanları’nın özel olarak oluşturduğu 21 günlük BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’na alınacak.

  • Kişisel Gelişim Eğitimleri,
  • Girişimcilik Eğitimleri,
  • Teknik Eğitimler
  • Uygulama

olmak üzere dört ana modülden oluşan bu program sonucunda başarılı bulunan girişimciler 2. aşama için hibe almaya aday olarak TÜBİTAK’a yönlendirilecek. TEB Girişim Evi Danışmanları’nın bilgi birikimi ve uzmanlığıyla oluşturduğu program ile TEB, girişimcilerin TÜBİTAK’a başvuru süreci için donanımlı bir şekilde hazır hale gelmelerini sağlamayı hedefliyor.

Girişimcilere Silikon Vadisi’nde Mentorluk Desteği

TÜBİTAK’ın vereceği hibeler için TEB Girişim Bankacılığı’na başvuran ve BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme Step UP Programı ile ön kuluçkaya alınan girişimcilere özel destekler de sunulacak. TEB’in programını başarıyla tamamlayan bir girişimci ABD Silikon Vadisi’ndeki T-Jump TEB Girişim Evi Noktası’na bir haftalığına gitmeye hak kazanacak. Bu ziyaret kapsamında girişimciye mentor ve yatırımcı desteği de sağlanacak.

Microsoft BizSpark Plus ile girişimciler, bir yıl boyunca Microsoft’un uygulama geliştirme platformu olan Visual Studio ve pekçok Microsoft teknolojisini ücretsiz kullanım hakkına sahip olacak. Microsoft Azure Bulut Platformu’nu aylık 10.000 USD, yıllık ise toplam 120.000 USD’ye kadar ücretsiz kullanabilecekler.

Bunlarla birlikte, TEB tarafından girişimcilere, TÜBİTAK’ın vereceği hibeler hesaplarına geçene kadar kullanabilmeleri için bir ay süre ile 10.000 TL’ye kadar sıfır faizli kredi imkanı sağlanacak. Girişimcilerden bir yıl boyunca havale/EFT, hesap işletim ücreti, şirket kredi kartı ücreti alınmayacağı gibi, TÜBİTAK’ın diğer desteklerinden faydalanmaya hak kazandıklarında eş finansman veya teminat mektubu da TEB tarafından sağlanabilecek.

TEB’den Girişimcilere Özel Avantajlar

TEB, Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı ile TÜBİTAK hibesi almaya aday olan teknogirişimleri belirlerken, program dahilinde özel avantajlar da sağlıyor. Girişimciler TEB’in melek yatırımcılar, kurumsal ve özel bankacılık müşterileri ve iş ortaklarının dahil olduğu network havuzu ve piyasa bilgisinden faydalanabilecek. Ayrıca TEB girişimcilere, projelerinin piyasa koşullarına karşı dayanıklılığını tespit etme, geniş müşteri kitlesi sayesinde ücretsiz reklam yapabilme, farklı disiplinlerden kitlelere ulaşarak iş fikirlerini değerlendirebilme gibi çok sayıda avantaj sunuyor.

Programı başarıyla tamamlayıp ilk aşamayı geçen girişimciler, Anadolu’nun çeşitli illerine yayılan TİM-TEB Girişim Evleri’nin de bir parçası olarak, ihracat potansiyeli bulunan teknolojik ve katma değeri yüksek proje sahibi girişimciler arasında yer alma şansı elde edecek. TEB Özel Melek Yatırım Platformu yatırımcıları ve TİMüyesi sanayicilerle buluşup projelerine yatırım ve müşteri bulma imkanına erişebilecek.

Başvurular TEB KOBİ TV Üzerinden Alınıyor

TÜBİTAK’ın hibesinden yararlanmak isteyen girişimciler ilk aşamada TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’na dahil olmak için 31 Temmuz Cuma gününe kadar TEB KOBİ TVüzerinden başvuruda bulunabiliyor.

Unutmayın, TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’nın başvuruları 31 Temmuz Cuma gününe kadar yapılabiliyor.

TEB Girişim Evi ve 1512 Girişim Seçme StepUP Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tebkobitv.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirleri olan girişimci adayı tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın Robot Bilimcileri ICAR 2015'te Türkiye’de Buluşuyor!

$
0
0

Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen 17. Uluslararası İleri Robotik Teknolojiler Konferansı, "ICAR 2015", 27-31 Temmuz  2015 tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşecek.

IEEE Robotik ve Otomasyon Derneği’nin teknik sponsorluğundadüzenlenecek olan, ICAR 2015’te paradigmalar ve uygulama alanlarına odaklanılarak, robotik alanında teorik modelleme, tasarım, deneysel doğrulama veya vaka çalışmaları şeklindeki özgün çalışmalar aktarılacak ve incelenecek.

Konferansta, vizyon robotik, bilişsel robotik, robotik mimarileri, mobil robotlar, insansı robotlar, öz-yerelleştirme ve navigasyon, insan-robot etkileşimi, multi-robot sistemleri, arama kurtarma robotları, robot işletim sistemleri, simülasyon ve görselleştirme, robot sürüleri, biyolojik-etkileşimli robotlar, insansız hava robotları, robot sualtı sistemleri ve robotik rehabilitasyon ile ilgili atölyeler de gerçekleşecek. Robotik teknolojiler uzmanı Oussama Hatibi,İngiltere Kraliyet Enstitüsü Bilgisayar Bilimleri FakültesiProfesörü Danica Kragic, Johns Hopkins Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Profesörü Noah J. Cowan konferansın konuşmacıları arasında yer alıyor.

Unutmayın, 17. Uluslararası İleri Robotik Teknolojiler Konferansı, "ICAR 2015", 27-31 Temmuz  2015 tarihleri (Saat: 08.30-18.30) arasında Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.

17. Uluslararası İleri Robotik Teknolojiler Konferansı, "ICAR 2015" hakkında dahadetaylı bilgi edinmek isterseniz www.icar2015.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi robotik teknolojilere ilgi duyan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜBİTAK, BİGG İle Yenilikçi İş Fikirlerinizi Karşılıksız Destekliyor!

$
0
0

3 sene önce 1512 Programı ile başlayan TÜBİTAK Girişimcilik Destekleri aynı hedef doğrultusunda bazı önemli değişiklikler ile güncellendi.

Artık iş fikri doğrulanmadan firma kurulamayacak. Bunun için bir iş fikri testi yapılacak. Ayrıca fikir seçimi ve iş planına dönüştürme destekleri TÜBİTAK dışına taşındı. Programın her aşamasını Ankara’dan sürdürmek yerine size en yakın olan bazı uzman kuruluşlar desteklenerek sürece dahil edildi. Tek bir süreç yerine farklı hızlandırıcı mekanizmaları kullanıma sunuldu. İşte bu değişikliklerden programa yeni bir isim verildi. BiGG, Bireysel Genç Girişim programı.

Bireysel Genç Girişim programı (BiGG)'nın amacı, özgün ve yenilikçi iş fikirleri ile ekonomiyi güçlendirecek genç ve rekabetçi firmalar yaratmak.

Kimler Başvurabilir?

  • 45 yaşını aşmamış üniversite mezunları (doktorası olanlar için bir yaş sınırı yok),
  • Daha önce TÜBİTAK 1512 ya da Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teknogirişim Programlarından destek alınmayan kişiler,
  • Başvurulan tarihten itibaren herhangi bir şirket ile ortaklığı bulunmayan kişiler.

İş Fikri Testine Bir Örnek

  1. İş fikriniz teknolojik bir yenilik içeriyor mu?
  2. Müşterinizi tanımladınız mı?
  3. Müşterinizin ihtiyaçlarını biliyor musunuz?
  4. Müşterinizin şu anda bu ihtiyaçları nasıl karşıladığını biliyor musunuz?
  5. Yakın çevreniz dışında önerdiğiniz ürün veya hizmeti satın almayı düşünen en az bir kişi var mı?
  6. Piyasada sizinle doğrudan rekabet edecek aktörlerin kim olduğunu biliyor musunuz?
  7. Size rekabet avantajı sağlayacak çekirdek yetkinliklerinizi biliyor musunuz?
  8. Çekirdek yetkinlikleriniz iş fikrinizi destekliyor mu?
  9. Ekibiniz hazır mı?
  10. Üç yıl içinde iş fikrinizi hayata geçirdiğinizi ve gelirinizi kendi şirketinizden kazandığınızı hayal edebiliyor musunuz?

Eğer sorulardan en az birine HAYIR yanıtı verdiyseniz fikrinizi tekrar gözden geçirmeniz yerinde olacak.

BiGG 2015 Takvimi

1 Temmuz 2015 - 5 Ağustos 2015
Uygulayıcı Kuruluşlar tarafından 1. Aşama İş Fikri başvurularının alınması
1 Temmuz - 15 Ekim 2015Uygulayıcı Kuruluşların yürüttüğü 1. Aşama faaliyetleri
1 Ekim - 15 Ekim 20152. Aşama İş Planı başvurularının PRODİS üzerinden alınması
Kasım 20152. Aşama panel değerlendirmeleri ve sunumlar
Ocak 2016Desteklenmeye hak kazanan girişimcilerin duyurulması
Ocak - Şubat 2016Şirket kurulumu ve sözleşme imzalanması
1 Mart 20161512-BiGG Teknogirişim Sermaye Desteği başlangıcı

Başvuru Noktaları

Bu sefer TÜBİTAK’a değil. 17 farklı kapıdan birini seçerek başvurabilirsiniz. Bu kapılar TÜBİTAK’tan destek alarak sizler için hızlandırıcı programlar hazırlayan Teknoloji Transfer Ofisleri, Teknopark yönetici şirketleri ve bir bankaya ait. Bulunduğunuz şehirde ya da en yakındaki uygulayıcıya başvurabileceğiniz gibi, hedeflediğiniz bölge ya da  bambaşka bir kriterle farklı bir kapıyı tercih edebilirsiniz.

İşte başvurularınızı heyecanla bekleyen uygulayıcı kuruluşlar:

Unutmayın, Bireysel Genç Girişim programı'nın başvuruları 5 Ağustos 2015 tarihine kadar yapılabiliyor.

    Bireysel Genç Girişim programı (BiGG) hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz bigg.tubitak.gov.trweb adresini ziyaret edebilir veya buradaki pdf dosyasını inceleyebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye-Birleşik Krallık Öncelikli Alanlar Destek Programı Çağrısı Açıldı!

    $
    0
    0

    “2015 Türkiye-Birleşik Krallık Bilim ve İnovasyon Yılı” kapsamında iki ülke arasında bilimsel ve teknolojik işbirliğini geliştirmeyi hedefleyen ortak araştırma projeleri oluşturma ve işbirliğinde ortak öncelikli alanlar belirlemeye yönelik yurt içinde düzenlenecek çalıştaylara TÜBİTAK – BİDEB tarafından 2223 - D İşbirliği ve Öncelikli Alanlarla İlgili Etkinlik Düzenleme Desteği Programı kapsamında destek verilecek.

    Çalıştay başvuruları “2015 Türkiye-Birleşik Krallık Bilim ve İnovasyon Yılı” için belirlenen aşağıdaki öncelikli alanlarçerçevesinde alınacak. Etkinlik desteği üst sınırı 50.000 TL.

    -Sosyal Bilimler:

    1. Eğitim ve beceriler; genç yenilikçiler yetiştirmek (Education and skills; young innovators)
    2. Değişen küresel jeopolitik: kriz ve risk yönetimi (Shifting global jeopolitics: crisis management and managing risks)
    3. Demokratik söylem ve hukukun üstünlüğü (Democratic discourses  and the rule of law)
    4. Küreselleşme ve endüstri ilişkileri (Globalization and Industrial Relations)
    5. Ekonomik krizlerde politika: Karşılaştırmalı çalışmalar (Policy making in the age of austerity: comparative insights)
    6. Bölgesel kalkınmada üniversitelerin rolü (The role of universities in regional development)

    -Sağlık

    -Bilgi ve İletişim Teknoloileri

    -Gıda, tarım ve Biyoteknoloji

    -Enerji

    Söz konusu program çerçevesindeki çalıştay başvuruları 1 Ağustos - 30 Ağustos 2015 tarihleri arasında internet üzerinden e-bideb.tubitak.gov.tr adresine yapılması ve sistem tarafından oluşturulacak olan formun pdfçıktısının son sayfası imzalanıp geri kalan sayfaları paraflandıktan sonra en geç ilgili dönemin son başvuru tarihini izleyen hafta içerisinde (son mesai günü ve saatine kadar) TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı’na (BİDEB) ulaşacak şekilde gönderilmesi gerekmekte.

    Unutmayın, 2223 - D İşbirliği ve Öncelikli Alanlarla İlgili Etkinlik Düzenleme Desteği Programı Çağrısı'nın başvuruları 1 Ağustos - 30 Ağustos 2015 tarihleri arasında (son mesai günü ve saatine kadar) yapılabilecek.

    2223 - D İşbirliği ve Öncelikli Alanlarla İlgili Etkinlik Düzenleme Desteği Programı Çağrısı hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/uluslararasi/ikili-proje-destekleri veya www.tubitak.gov.tr/tr/desteklerweb adreslerini ziyaret edebilirsisniz.

    Haberimizi TÜBİTAK etkinlik düzenleme destek programlarından faydalanmak isteyen girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye "İnsansız Hava Aracı" Üretebilen 6 Ülkeden Biri!

    $
    0
    0

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: "Türkiye dünyada 6 insansız hava aracı üreten ülkeden bir tanesi. Bunu son derece önemsiyoruz. Ama bunu yeterli görmüyoruz. Sürekli geliştirmenin gayretindeyiz" açıklamasında bulundu.

    "Savunma Sanayindeki Yerlilik Oranımız Yüzde 60'lara Geldi"

    Işık gazetecilerin, "Yerli insansız hava aracı ANKA'nın silahlı versiyonlarını operasyonel olarak önümüzdeki günlerde görebilecek miyiz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi:

    "İnsansız hava aracının tehdit gördüğünde komuta merkezinden Bozok füzesinin atılarak hedefin imha edilmesini sağlayacak teknolojimiz var. Bunun seri üretimiyle ilgili de Savunma Sanayimiz gerekli çalışmayı yapıyor.

    Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyayı hepimiz biliyoruz. Etrafımıza baktığımız zaman 5'ten fazla ülkede devlet otoritesi hiç yok. Belki bir o kadar ülkede de kamu düzeni tam sağlanabilmiş değil. Böyle bir coğrafyada Türkiye'nin çok güçlü bir orduya, bu ordunun çok iyi bir savunma sanayine ihtiyacı var. 2002'de savunma sanayinin yerlilik oranı yüzde 24'tü, bu yüzde 24'ün de niteliği çok düşüktü. Şu anda Allah'a hamdolsun, savunma sanayindeki yerlilik oranımız yüzde 60'lara geldi. Nitelikte de ciddi artış sağladık. Artık sadece kendi silahlarımızı üretmekle kalmıyoruz, dünyanın en gelişmiş silah fabrikalarına Türkiye'den parça satıyoruz. Bu bizim uyguladığımız politikaların sonucudur. Biz offset uygulamalarına çok önem verdik. Eğer ben yurtdışından silah satın alıyorsam o firmanın da Türkiye'den mal almasını zorunlu hale getirdik. Bu noktada yaptığımız çok yoğun yatırımlar savunma sanayinde çok önemli bir noktaya getirdi Türkiye'yi."

    Bugün terörle mücadelede büyük oranda yerli silahların kullandığına dikkati çeken Bakan Işık, "Hatırlarsanız bir dönem bazı ülkeler terörle mücadele 'benim silahımı, tankımı, şunumu, bunumu kullanamazsınız' diye sınırlama koyuyordu. Şimdi bu sınırlamaların hiçbirisine tabi olmamız gerekmiyor. Kendi silahımızı kendimiz üretiyoruz. İnsansız hava araçlarıyla ilgili de bu süreç öyle  bir süreç ki, bisiklet sürmek gibi, durduğunuz an düşersiniz. Onun için sürekli teknolojiyi yenilemek, insansız hava araçlarının yakıt noktasında, daha yüksek irtifadan, daha sessiz uçmasını sağlayacak, silah sistemiyle yüklenmesini sağlayacak, komuta kontrolünü güçlendirecek, yazılımlarını çok daha geliştirecek pek çok projeyi de art arda devreye sokuyoruz. Türkiye dünyada 6 insansız hava aracı üreten ülkeden bir tanesi. Bunu son derece önemsiyoruz. Ama bunu yeterli görmüyoruz. Sürekli geliştirmenin gayretindeyiz. TÜBİTAK'ta yeni projeleri art arda devreye alıyoruz. Asıl önceliğimiz sadece TÜBİTAK'ın , kamunun bu noktada çalışması değil, özel sektörün de bu noktada daha fazla yatırım yapması" değerlendirmesinde bulundu.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Startupbootcamp İstanbul, Destekleyeceği 9 Girişimi Seçti!

    $
    0
    0

    Borsa İstanbul Özel Pazar’ın partneri olduğu girişim hızlandırma programı Startupbootcamp İstanbul, destekleyeceği 9 girişimi seçti. Finansal teknoloji, robot teknolojiler, ve büyük veri gibi alanlarda faaliyet gösteren bu girişimciler, Özel Pazar’a bir yıl ücretsiz üye olabilecek, eğitim ve seminerlerden yararlanabilecekler.

    Avrupa’nın en büyük girişim hızlandırma programı Startupbootcamp İstanbul, 5 günlük “Selection Days” etkinliğine çağırdığı 27 girişimin arasından programda yer alacak 9 girişimi seçti. 1 Eylül’de başlayıp 8 Aralık’taki “Demo Day” sunumlarıyla sona erecek program için seçilen girişimciler, Startupbootcamp İstanbul’un partneri olan Borsa İstanbul Özel Pazar’a bir yıl ücretsiz üye olabilecek. Dünyada bir borsanın sıfırdan kurduğu ilk özel şirket pazarı olan ve sağladığı halka açılmadan pay alım-satımı imkanıyla girişimci ve yatırımcıyı bir araya getiren Borsa İstanbul Özel Pazar, bu 9 girişimci için eğitim, seminer ve networking etkinliklerine de ücretsiz katılım hakkı sunacak.

    Konuyla ilgili bilgi veren Borsa İstanbul Özel Pazar Müdürü Recep Bildik, “Dünyadaki önemli hızlandırma programlarından biri olan Startupbootcamp’in ülkemizde faaliyette bulunması ve bu tip programlar düzenlemesi girişimcilk ekosistemimizin gelişmesine katkı anlamında son derece önemli. Programa çok sayıda ülkeden çok sayıda girişimin ilgi göstermesi ülkemizdeki potansiyelin de bir yansıması. Startupbootcamp ile Özel Pazar arasındaki işbirliğimiz çerçevesinde verimli ve güzel bir başlangıç oldu” dedi.

    63 Ülkeden 500’den Fazla Başvuru Alındı

    Startupbootcamp İstanbul’un 2015 programına katılacak girişimler robot teknolojileri, finansal teknoloji, büyük veri ve seyahat gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor. 2015 programı için 6 kıta, 63 ülke ve 118 şehirden 500’den fazla başvuru alındı. Bu başvurular arasından 5 günlük “Selection Days” etkinliği için 12 ülkeden 27 girişim çağrıldı. Etkinliğin son iki gününde girişimciler 50’den fazla mentorla 20’den fazla görüşme yaptı. Seçilen 9 girişim, küresel mentor ve yatırımcı ağına erişecek. StartersHub’daki 6 aylık ofis imkanına ek olarak, 15 bin Euro nakit ve 450 bin Euro değerinde partner hizmetlerinden faydalanacak.

    Oylama sonucu programa katılmasına karar verilen girişimler ise şöyle:

    • Cloudhouse (Estonya): Bulutta çalışan bilgisayar
    • Eventbaxx (Almanya): Dijital hediye çantası
    • Monument (Türkiye): Kişisel fotoğraf ve video yönetim cihazı
    • MySlimCard (Ukrayna): Elektronik sadakat kartı
    • Nevereatalone (Fransa): Kurumiçi networking çözümü
    • Project Sebastian (Türkiye): Ağırlama servisleri platformu
    • SciRobot (Türkiye): Sosyal bilişsel interaktif robot
    • Segmentify (Türkiye): Akıllı öneri sistemi
    • Visionteractive (Türkiye): Sosyal medya bağlantılı pazarlama ekipmanları

    Borsa İstanbul Özel Pazar hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bistozelpazar.com web adresini, Startupbootcamp İstanbul hakkında detaylı bilgi edinmek için ise startupbootcamp.org/programs/istanbul web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    TeknoYatırım İle Teknolojik Ürünler Yatırıma Dönüşüyor!

    $
    0
    0

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı" kapsamında bu yıl yapılan çağrıda 57 projenin desteklenmeye uygun bulunduğunu, bu projelerin toplam yatırım tutarının 131,4 milyon lira olduğunu belirterek, projelere sağlanacak destek miktarının da 46,4 milyon lira olduğunu bildirdi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: "Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı kapsamında bu yıl yapılan çağrıda 57 proje desteklenmeye uygun bulunurken, bu projelerin toplam yatırım tutarı 131,4 milyon lira olup, Bakanlığımız tarafından projelere sağlanacak destek miktarı 46,4 milyon liradır"

    Işık, yaptığı açıklamada, Ar-Ge ve inovasyonun rekabetin vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldiğini belirterek, etkin Ar-Ge teşvikleri ile sanayisi desteklenen ülkelerin dünya rekabet sıralamasında en üst seviyelerde yer aldığını kaydetti.

    Son yıllarda gerek kamu gerekse diğer çeşitli kaynaklar yoluyla Ar-Ge ve yenilik projelerinin, inovatif fikirlerin desteklenmesine yönelik ciddi anlamda Ar-Ge harcamaları yapıldığına dikkati çeken Işık, "Ülke olarak beklentimiz; yapılan bu harcamaların ülkemize katma değer yaratacak ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzün artırılmasına katkı sağlayacak yüksek teknoloji içeren ürünlere dönüşmek suretiyle ticarileşmesidir" ifadelerini kullandı.

    Bakan Işık, ortaya çıkacak yüksek teknoloji ürünlerin ticarileşmesi ve yatırımı noktasında ciddi bir destek programı olan "Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı"nı uygulamaya koyduklarını hatırlatarak, bu programın Türkiye’de ilk olmaözelliği taşıdığını vurguladı. Işık, şu değerlendirmede bulundu:

    "Program ile ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar veya uluslararası fonlar tarafından desteklenen sanayiye yönelik Ar-Ge ve yenilik projeleri sonucunda ortaya çıkan teknolojik ürünler veya öz kaynaklar kullanılarak yapılan Ar-Ge faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan ve patenti alınan teknolojik ürünler ile ilgili Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerce gerçekleştirilecek yatırımların desteklenmesi amaçlanıyor."

    Projelerin Yatırım Tutarı ve Sağlanan Destekler

    Programla ilgili olarak ilk başvuruların 2014 yılında alınmaya başlandığını anımsatan Işık, 2014'te 78 işletme ile sözleşme yapıldığını, sözleşmesi yapılan projelerin toplam yatırım tutarının 199 milyon 450 bin 204 lira, Bakanlık tarafından projelere sağlanacak destek miktarının da 71 milyon 694 bin 995 lira olduğunu kaydetti.

    Işık,  bu yıl yapılan çağrıda da 78 proje bilimsel komisyonlarda değerlendirildiğini ve bunun sonucunda 57 projenin desteklenmeye uygun bulunduğunu belirterek, "Desteklenmeye uygun bulunan projelerin toplam yatırım tutarı 131 milyon 370 bin 940 lira olup Bakanlığımız tarafından projelere sağlanacak destek miktarı 46 milyon 356 bin 492 liradır" ifadesini kullandı.

    "Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı" hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz teknoyatirim.sanayi.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi teknolojik ürün geliştiren girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    TÜBİTAK Artık Ürettiği Teknolojinin Prototipini de Üretecek!

    $
    0
    0

    Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Ahmet Arif Ergin, bilişim, enerji ve kimya sektöründe reel sektöre rakip hamleler yaptıklarını belirterek "TÜBİTAK'ı sanayicimize rekabet düzleminde rakip olan bir oyuncu değil, problemlerini paylaşabilecekleri, rahatlayabilecekleri bir yer olarak şekillendirmemiz gerekiyor" dedi.

    Kocaeli Sanayi Odası'nın meclis toplantısında konuşan Ergin, 2023 hedeflerinde GSMH'nın yüzde 3'ünün Ar-Ge projelerine aktarılması, bunun 2 puanının özel sektör, 1 puanının da devlet tarafından yönetilmesi olduğunu söyledi.

    TÜBİTAK'ın fonlamanın haricinde iş yapan ve sanayiye bakan bir yüzü olduğunu aktaran Ergin"Bir taraftan bilim insanlarımıza yatırım yapıp, bunları yetiştirip olgularını endüstrileştirmeye doğru iteklerken, öbür tarafta da oluşmuş meyvelerin bir bölümünü de doğrudan sanayimizin kullanımına geçirmekle mükellefiz. Dolayısıyla, üniversite ve kamu, sanayiye gidecek yolu döşemekle mükellef bir rol icra ediyorlar" diye konuştu.

    Ergin, bu rolü icra ederken sıkıntılı durumlarının da olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    "Bir tarafta sanayiyle rekabet halinde olan bir kuruma 'sanayicimiz nasıl güvenecek' sorusunun ben cevabını bulamıyorum. Bugün benim kurumumun ismi biraz yanlış. Kurumun isminin Türkiye Bilimsel, Teknolojik, Araştırma, İmalat, Tedarik, Bakım Tutum, Lojistik Destek ve Garanti Süresi İdame Kurumu olması lazım. Çünkü baktığınızda bilişim sektöründe de enerji sektöründe de kimya sektöründe de TÜBİTAK olarak biz gerçekten reel sektöre rakip hamleler yapmışız. Olması gereken şey, TÜBİTAK'ı sanayicimize rekabet düzleminde rakip olan bir oyuncu değil, problemlerini paylaşabilecekleri, rahatlayabilecekleri bir yer olarak şekillendirmemiz gerekiyor. Bu konuda BİLGEM başkanlığım sırasında çok önemli bazı imzalar attım, TÜBİTAK başkanlığına da bunu taşımak istiyorum."

    "TÜBİTAK Parasını Lisanslamayla Kazanacak"

    Batarya teknolojileri, yenilenebilir enerji ve bu gibi konularda fikri mülkiyet havuzunu artırmaları gerektiğini vurgulayan Ergin, sözlerini şöyle tamamladı:

    "TÜBİTAK reel sektörle rekabeti kapatacak ama teknolojiyi hala üretmeye devam edecek. Teknolojiyi ürettikten sonra laboratuvar prototipini de üretecek. Endüstri prototipine geçerken mutlaka sanayiden insanları alarak bunu yapmak zorundadır. Böylece, laboratuvarda masa üstünde gösterdiğimiz ürünün sanayiye geçtiği noktada en az bir sanayici de 'tamam ben bunu yatırım yapılabilir nitelikte, kendi üretim tesislerimde uygun şekilde alabiliyorum' diyebilecek kapasiteye sahip olacak. TÜBİTAK parasını ürettiği bu teknolojilerini sanayiye lisanslayarak, fikri mülkiyetini kiralayarak kazanacak."

    TÜBİTAK kaynaklı haberimizi teknolojik ürün tasarlayan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    EO Türkiye: Yükselen Girişimcilik Trendleri Mobil ve Çevre!

    $
    0
    0

    İş dünyasının küresel çaptaki en büyük ağlarından biri olan Entrepreneurs’ Organization (EO), son yıllarda Türkiye ve dünyada çapında en çok öne çıkan girişimcilik terndlerinin mobil ve çevre olduğunu belirtiyor.

    Türkiye’de ve dünyada, son yıllarda girişimcilik alanında en öne çıkan alanın mobil olduğu görülüyor. Bilişim teknolojilerindeki gelişmelere ek olarak, girişimcilerin odağında yükselen çevre bilinciyle uyumlu tarım ve tekstil fikirleri de bulunuyor. Entrepreneurs’ Organization (EO) Türkiye Başkanı Gamze Cizreli, “Gençlerimiz istihdam edilmeyi bekleyen değil, istihdam yaratan rolüne geçtiklerinde, Türkiye’de işsizlik sorununun büyük oranda çözüleceğini biliyoruz” diyor ve girişimciliği destekleyici projelerine devam ettiklerinin altını çiziyor.

    Türkiye’de özellikle son yıllarda girişimcilik rüzgarı her zamankinden de hızlı esiyor. Çalışan nüfusun yüzde 15’ine yakınının aktif olarak girişimcilik faaliyetleri içinde yer aldığı tahmin ediliyor. Özellikle internet teknolojileri alanındaki girişimlerde, ihtiyaçtan ziyade fırsata dayalı girişimcilik faaliyetlerinin arttığı gözlemleniyor. Bunlar içerisinde geçtiğimiz yıllarda en çok öne çıkan alan ise, mobil alanda yapılan girişimler oldu. Son 5 yılda mobil internet trafiğinin Türkiye’de 50 kat arttığı ve bu yılın sonuna kadar dünya nüfusunun yüzde 50’ye yakınının akıllı telefon sahibi olacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte mobil ticaret, mobil oyunlar, mobil sağlık ve yaşamı kolaylaştırmaya yönelik uygulamalara da her gün bir yenisi ekleniyor. Mobil girişimler, iyi bir fikirden yola çıkmışlar ise, düşük sermaye avantajı ve binlerce kişiye ulaşabilme imkanı sayesinde kısa sürede başarıyı yakalıyor.

    Çevre Bilinci Yüksek Girişimcilik

    Bilişim teknolojileri alanındaki gelişmelerin yanı sıra, sürdürülebilirlik ve çevre farkındalığının hiç olmadığı kadar yükseldiği bugünlerde, organik tarım, organik tekstil, yeşil ekonomi ve mikro biyoloji gibi alanlarında sürekli yeni fikirler ve projelerüretiliyor. Daha büyük sermaye gerektiren ve stratejik öneme sahip sektörler olan savunma sanayi ve güvenlik gibi alanlardaki girişimciler de, yatırım imkanlarından da faydalanarak bu alanlarda gelişimi sağlıyor.

    “Gençler İstihdam Bekleyen Değil, İstihdam Yaratan Rolünde Olmalı”

    İş dünyasının küresel çaptaki en büyük ağlarından biri olan Entrepreneurs’ Organization (EO)’nun Türkiye Başkanı Gamze Cizreli, özellikle genç nüfusta işsizliğin azaltılmasında girişimciliğin büyük bir rolü olacağını belirtiyor ve ekliyor: “Gençlerimiz istihdam edilmeyi bekleyen değil, istihdam yaratan rolüne geçtiklerinde, Türkiye’de işsizlik sorununun büyük oranda çözüleceğini biliyoruz. Bu nedenle bizler de EO Türkiye olarak, özellikle gençler arasında girişimciliği özendirici, destekleyici ve eğitici faaliyetlerimize devam ediyoruz.”

    Entrepreneurs’ Organization (EO) hakkında dahadetaylı bilgi edinmek isterseniz www.eonetwork.orgweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    85 Ülkeye İhracat Yapan Şirketini Sattı, Parayı Yatırıma Harcadı!

    $
    0
    0

    Şu anda 20’den fazla Türk teknoloji şirketine ortak olan Davut Yurttaş, 85 ülkeye ihracat yapan firmasını satarak tüm parasını yatırıma harcadı. Şimdiki kısa vadedeki planı ise güneş enerjisinde Türkiye’nin teknolojisi geliştirmek.

    Karadeniz Teknik ÜniversitesiElektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu olan Davut Yurttaş, Kardeşi ve bir arkadaşı ile kurduğu ve kesintisiz güç kaynakları üretimi yapan şirketini, pazarın yüzde 40’ına sahip olan, dünya devleri ile rekabet eden, 85 ülkeye ihracat yapan bir pozisyona getiriyor. Bir süre sonra global rekabetin çok sıkıştırdığı Yurttaş,‘yabancı rakiplerim şirketimi alıp yok edip bu pazarı ele geçirmek istiyor, direneceğim’ diyor. Şartlar daha da zorlaşıyor, kesintisiz güç kaynağı alanında üretim yapmayan Fransız Legrand’dan gelen teklif, şirketi küçültmek değil aksine büyütme yönünde olunca 2010 yılında satışa ikna oluyor.

    Toplam İstihdamı Bine Ulaştı Ciroda Hedef 1 Milyar Dolar

    Peki Yurttaş bu önemli satıştan sonra ne yaptı? Anlatıyor: “Sektör yasağım vardı, bu senenin sonunda bitiyor. Şunu söylemeliyim ki elde ettiğim kaynağın tamamını yatırıma yönelttim, hatta yetmedi kredi bile aldım. Şirketi sattığımızdan beri öyle çok üretici şirkete yatırım yaptık ki. İnform’un varlıklarını satmadık, satış sırasında onları DMY adıyla bir grup şirketi kurarak ayırdık. Özdisan şirketimiz Türkiye’nin en büyük komponent dağıtım şirketi. Bu yapı içinde, 30 yıldır izlediğimiz, potansiyel gördüğümüz, bir yere gitmek isteyip de gidemeyen şirketlere yatırım yapmaya başladık. Elektrik, elektronik, enerji... Şimdi o şirketleri geliştirmeye çalışıyoruz.”dedi.

    Türkiye’de 1000’e yakın istihdama ulaşmış. Toplam grup cirosu 350 milyon dolar seviyesinde 23 şirketi olan Yurttaş’ın hedefi yakın zamanda bu rakamın 1 milyar dolara ulaşması.

    'Aldığımız Şirketlerin Cirosunu 5’e Katladık'

    Bütün dünya elektronikle yönetiliyor. Yurttaş, Özdisan şirketlerinin tedarik gücüyle dev şirketlerden tek kişilik Ar-Ge’lere kadar tüm sektörde tanındığını, o şirketlerin de destek için kapılarını çaldığını anlattı: “Hep içinde Ar- Ge barındıran şirketlere yatırım yapıyoruz. Ürününü kendi geliştiren, yazılımından donanımına kadar ürün geliştirip pazarlayan şirketler bunlar.”

    Son olarak Led üretimi yapan küçük tesisi olan Assan adlı bir şirketi almış Yurttaş ve şimdi 10 bin metrekareye sığmayan bir üretime yükseltmiş. Ciro 5’e katlanmış.“Ama hedefimiz 25 yapmak. Piyasada ve dünyada enerji verimliliğine çok önem veriliyor ve bu günümüzün ürünü” yorumunu yapıyor. Yine ortak oldukları Na-de Elektronik görüntülü izleme ve sensörlü izleme sistemleri şirketi, Yurttaş ortak olduktan sonra yüzde 100 sıçrama yapmış. Otomasyon firması satın almışlar, bünyesinde güneş enerjisi sistemleri geliştiriyor. Eylül’de 2 megawatlık ilk santrallerini açacaklarını anlatıyor Davut Yurttaş ve devam ediyor: “Bunun dışında geliştirdiğimiz 15 megawatt’a yakın santralimiz var. Kahramanmaraş, Kaş, Konya’da sahalarımız hazır. Bu alanda kuruculara a’dan z’ye malzeme tedariği yapıyoruz. Güneşle ilgili yatırım yapmak isteyene anahtarı çevirene kadar bütün hizmetlerini verebiliyoruz.”

    'Çin’de Şirket Kurduk İran’da Yeniden Yapılanıyoruz'

    “Üretim bir virüs gibi, girdi mi çıkmıyor vücuttan” diyor Yurttaş. 2014 yılında Çinli SAT Grubu ile ortaklık yapmışlar. IPS teknolojisi ile dokunmatik panel üreten bu şirketin ürünlerini Türkiye’ye getirirken, şirketin yüzde 40’ına ortak olma kararı aldıklarını anlatan Yurttaş yurtdışı faaliyetlerini anlatıyor:“Şimdi onların üretimini Türkiye’ye taşımayı planlıyoruz. Şimdi Çin’den tedariğimizi daha sağlıklı hale getirebilmek için orada bir de şirket kurduk. İran’da bir şirketimiz vardı, ambargo nedeni ile oradan çıkmıştık. Şimdi İran’da yeniden yapılanıyoruz. Somali 3’e bölündü biliyorsunuz. Somaliland’de enerji işi yapmak üzere bir şirket kurduk.”

    'Bundan Sonraki Hedef Yeni İnform’lar Yaratmak'

    Özdisan şirketi sadece elektronik komponentleri ithal eden bir yapıda değil. Zaten dev global rakiplerle bu şekilde baş etmesi imkansız.

    Yurttaş; “Türkiye iyi bir pazar. Bazı global dağıtıcılar var, milyar dolarlık şirketler bunlar ve hepsi bizim rakibimiz. Ben bir üründen bir tane alırken o gidip 10 bin tane alıyor. Global anlaşma yapıyor, alım gücü yüksek. Onlarla rekabette zorlanacağımızı anlayınca üretici kimliğimizle küçük şirketlerin Ar-Ge’lerine yardımcı olacak ürünler geliştirmeye karar verdik. Yangın algılama cihazı yapacaksa onun içindeki kiti biz programlayıp tasarlıyoruz örneğin. İçindeki komponentleri tek tek satmak yerine, bir mühendislik ve üretim katma değeri katarak bunu pazarlıyoruz. Özdisan’da geliştirdiğimiz iş şekli bu. Bizim rakiplerimizin hiçbiri de bunu yapamazlar. Bir Ar-Ge’ci ve bir üretici de oldu bu şekilde Özdisan.”  diyor.

    Grup farklı büyüme modelleri ile tüm şirketlerinin bundan sonra katlanarak büyümesini bekliyor. Peki bundan sonraki hedef ne?

    “Şu anda 25’e yakın şirketimiz var. Bunları büyütmek, bunların içinden sattığımız firmaya yakın büyüklükte, yeni İnform’lar çıkarmak istiyoruz. Düşündüğümüz yeni üretim konuları var. Üretim ortamı uygun olursa elektroniğin daha derin, daha temel konularına inmeyi düşünüyoruz. Artık bizim daha çok para kazanmak gibi bir amacımız yok. Memlekete daha faydalı ne yapabiliriz diye bakıyoruz.”

    'Piyasa Kendi Kendini Kasıyor'

    Piyasada bir nakit sıkışıklığı malum.“Piyasa kendi kendini kasıyor. Vadeleri uzatıyor herkes. Doların durumu belli olmadığı için ihtiyaçlar son noktasına kadar karşılanmıyor” diyor Yurttaş.

    'Krizde Güvenilirlik İş Yapar'

    “Biz hep krizlerde büyüdük” diyor Yurttaş ve anlatıyor: “Çünkü hep sağlam durduğumuz için bizim pazarımız büyür. Önce küçük güvenilmez firmalardan kaçıyor insanlar. Pek çok şirket bu tip dönemlerde daha sağlam şirketlere, güvenilir şirketlere gider. Tercihler bu anlamda değişir. Bizim batak oranımız da çok azdır, güven üzerinden iş yaparız.”

    'Güneş Enerjisi Paneli de Üretiriz Panelin Hücresini de'

    Güneş enerjisinde Türkiye bir sıçramanın eşiğinde. Sıçramayı geciktiren mevzuatlardaki sıkıntı aşıldığında, yatırımlar hızlanacak. Peki Türkiye’de bu işin yerli teknolojisi neden geliştirilemiyor?

    Yurttaş cevaplıyor: “Paneller Çin’den geliyor, burada birkaç montaj fabrikası var sadece. Montaj işine biz de girmeyi düşündük ama baktık fizible değil. Şimdi bir takım korumalar geliyor. Led ürünlerine geldi, güneş ürünlerine de gelecek. Artık biraz akıllandık, sanayiyi destekleyeceğiz söylemleri arttı. Belki yerli üretim desteklenirse o zaman biz panel de üretiriz, panelin hücresini de üretiriz. Panelden sonraki en önemli komponent olan invertörleri şu anda biz üretebiliyoruz. Ar-Ge’si bize ait. Mavisis adlı bir firmamız var. Onun bünyesinde tüm standartlara uygun, onaylanmış ürünler.”

    'Yokluktan Gelmemin Bu Günümde Etkisi Var'

    60 metrekarelik bir bodrum dairede kesintisiz güç kaynağı üreten bir mühendisken bugün elektronik denince Türkiye’de en iyi tanınan isimlerden biri Davut Yurttaş. ‘Neyi doğru yaptınız’

    “40 yıllık iş hayatımızda bir tek kara lekemizin olmaması, verdiğimiz tüm sözleri yerine getirmemiz ve çalışmak... Yokluktan geliyor olmamın bugüne gelmemde etkisi var. Belki babam zengin olsaydı buraya gelemezdim” diyor Davut Yurttaş. Bir oğlu var, endüstriyel tasarım okumuş halen ABD’de master yapıyor. Peki o ne yapacak diye soruyoruz gülümseyerek. Yanıtlıyor: “Onun burayı devralacağını pek sanmıyorum. Bizim işler zaten birine devredilecek işler değil, ekip işi. Burada profesyonel çok başarılı bir ekip kurdum. Şirket makine gibi çalışıyor. Kardeşimle işin başından beri birlikteyiz. Çocuklarımız ancak burada sorunları çözen, bir şikayet merci gibi danışılacak konumda olurlar.”

    'Bazı Danışmanlar 'Teşviğinin Yüzde 10’unu Alırım' Diyor'

    “Şu anda Türkiye’de en iyi işleyen, en sağlıklı çalışan mekanizma AR-GE desteği. Fakat bu teşviği alabilmeniz için bir dosya hazırlamanız gerekiyor. Desteğin yüzde 10’unu alırım diyen danışmanlar var, ben bizzat duydum. Dosyada yanlış olmamalı. Bunu hangi KOBİ hazırlayacak. Teknokent’ler evet biraz daha kolay, daha kolaylık, imkan sağlıyor ama bunlar her yerde yok. Oralara kabul edilmek de kolay değil. Benim bildiğim birçok firma var, Ar-Ge yapan ama TÜBİTAK veya Kosgeb’e bir tane proje dosyası vermemiş. Uğraşamıyor, ona vakit ayıramıyor. Bir sürü heder olmuş mühendisimiz var. Çünkü bu insanlar yalnız kalıyor. O mevzuatla değil sadece işiyle uğraşmak istiyor ama buna imkan veren bir ortam malesef yok. Türkiye bir küçük girişimciler ülkesi, ekonominin en büyük gücü de belki buradan geliyor. Ama orada insanlar hep kendi kendine mücadele ediyor.”

    Dünya Gazetesi'nden Özlem Ermiş Beyhan'ın kaleme aldığı röportaj haberini girişimcilik ekosistemimizdeki tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Sanayi Tezleri Projelerine 7,2 Milyon TL Destek!

    $
    0
    0

    San-Tez Programı mayıs-haziran başvuru sonuçlarının belli oldu. Sanayi Tezleri Programı kapsamında 2015 yılında desteklenen toplam proje sayısı 17'ye, destek miktarı da 7 milyon 206 bin 244 lirayaçıktı.

    Sanayi Tezleri (San-Tez) Programı Mayıs-haziran dönemindeki başvurularından destek kararı alınan projelerin toplam bütçesi 2 milyon 238 bin liraya ulaştı ve bu tutarın 1 milyon 615 bin lirasıBakanlık tarafından hibe olarak karşılanacak.

    Programla, sanayiye aktarılan üniversitelerdeki bilgi birikimi sayesinde sanayicilerin sorunları çözmek veya teknoloji seviyesini yükseltmenin hedefleniyor. Değerlendirilen 15 projeden destek kararı alınan 9 projenin toplam bütçesi 2 milyon 238 bin liraya ulaştı. Bu tutarın 1 milyon 615 bin lirasıBakanlık tarafından hibe olarak karşılanacak.

    Desteklenen projelerin Batman, Uşak, Erzurum, Muğla, Kayseri, Bursa, İzmir ve Ankara illerinde bulunduğu görülmekte. San-Tez Programı kapsamında Batman Üniversitesi'nden ilk kez bir proje desteklenmeye değer bulundu. Yürütücülüğünü Yrd. Doç. Dr. Zülküf Demir'in yaptığı 'Susam Zarını Soyma Makinası' başlıklı projeyle, gıda sanayinde ilgili üretim alanındaki makinelerde aşırı miktarda kullanılan su miktarı azaltılacak, tuz kullanımı ve çözeltiden çıkarma işleminden sonraki yıkama aşamaları tamamen ortadan kaldırılacak. Bu desteklerle birlikte 2015 yılında desteklenen toplam proje sayısı 17'ye, destek miktarı da 7 milyon 206 bin 244 liraya ulaştı.

    Sanayi Tezleri (San-Tez) Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz sagm.sanayi.gov.trweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

    www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi sanayi sektöründe faaliyet gösteren girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Bakan Işık'tan Yerli Sosyal Ağ Girişimi Freelyshout'a Destek!

    $
    0
    0

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,Twitter ve Facebook'a rakip olarak da gösterilen, Türk bilişimciler tarafından kurulan yerli sosyal ağFreelyshout'a üye oldu.

    Bakanlığın faaliyetlerinin tanıtımı için sosyal medyayı önemseyen Işık, bu alanı aktif kullanıyor. Şahsi internet sitesi olan Bakan Işık, ayrıca Twitter, Facebook gibi sosyal ağlarda da paylaşımlarda bulunuyor. Fikri Işık, son olarak da Türk bilişimciler tarafından kurulan yerli sosyal ağFreelyshout'a üye oldu. Ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da kurumsal olarak Freelyshout'ta yerini aldı.

    Yerli üretimin ve bilişimin önemini vurgulayan Işık, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yerli üretime her alanda destek veriyoruz. Freelyshout'ı kuran gençlerimizi tebrik ediyorum. Bu tür uygulamaların artmasını bekliyoruz. Bakanlık olarak da bilişim alanında çalışan vatandaşlarımızı bir çok alanda destekliyoruz. Özellikle gençlerimizin bu desteklerden yararlanarak, önemli işlere imza atmalarını istiyoruz." diye konuştu.

    Yerli sosyal medya platformu Freelyshout.com’a, Bakan Fikri Işık hareketi geldi. Geçen hafta bu platforma üye olarak destek veren Işık sayesinde ağın üye sayısı 40 binden fazla arttı

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın üye olarak destek verdiği yerli sosyal ağ Freelyshout’ta üye patlaması yaşanıyor. Yasin Ersoy ve Ertan Aktaş isimli iki genç Türk girişimci tarafından kurulan sosyal ağ, bakanın desteğinden sonra iki günde 40 bin yeni üye kazandı. Bilgisayar alanında eğitim görmemelerine karşın bu alanda kendilerini geliştiren İzmitli Aktaş ve Ersoy’un projesi olan sosyal ağın, çeşitli ülkelerden 400 bin kullanıcısı bulunuyor.

    Ertan Aktaş, 2013 yılında yayına girdiklerini belirterek,“Freelyshout, tüm sınırları ortadan kaldırıp daha güvenli ve özgür bir internet anlayışı sağlamak amacıyla oluşturulan bir platform. Türkçe anlamı ‘Özgürce Haykır’ olan sosyal ağ, isminden yola çıkarak tüm özelliklerini buna göre geliştirdi” dedi.

    Freelyshout’da karakter sınırı yok. İletilere‘haykırma’ deniyor. Sosyal ağa metin mesajı, çizim, fotoğraf ya da maille ileti girilebiliyor. Kullanıcılar ana sayfa görünümünü istediği zaman değiştirip, ruh halini belirtirken istediği bir mesajı yazabiliyor.

    Yerli Girişime Destek

    Bakan Fikri Işık’ın bakanlığı yanında Kocaeli milletvekili olduğunu anımsatan Aktaş,“Gebze ilçesinde böyle bir girişimde bulunmamızın kendisi için önem taşıdığına inanıyoruz. Daha önce bakanlık girişimimizden haberdar olup bizi sunum yapmak üzere Ankara’ya çağırmıştı. Sunumu yaptık ancak maddi destek alamadık. Maddi destek veremedikleri için manevi destek olmak istediler. Bu yüzden bizi ve girişimimizi desteklediklerini düşünüyoruz. Yerli girişimleri her zaman destekliyorlar” diye konuştu.

    Fikri Işık ve bakanlığın resmi olarak sosyal ağlarında hesap açmasının kendilerini gururlandırdığını vurgulayan Ertan Aktaş, şunları söyledi:“Projemize olan ilgi ve kullanımın her geçen gün artması nedeniyle sunucumuz da yetersiz kalıyordu. Yeni sunuculara geçmeyi planladığımız ırada bakanımızın hesap oluşturması yoğunluğumuzu artırdı. Yeni üye sayısı yanında kullanım, giriş ve aktif üye sayımız arttı. 360 bin olan kullanıcı sayımız 40 bin artarak 400 bine çıktı. Bakanımızın ve bakanlığın hesaplarında bulunan takipçiler her dakika artıyor.”

     Ünlü Üyeleri de Bulunuyor

    ‘ÖzgürceHaykır’ sosyal medya platformu, şu anda sadece internet üzerinden faaliyet gösterebiliyor. Ertan Aktaş, finansman bulmaları durumunda bütün platformlar için mobil uygulama da geliştireceklerini belirtti. Aktaş, küresel bir site olmak istediklerini, belli bir hedef kitlelerinin olmadığını ‘özgürce haykırmak’ isteyen herkesi hedeflediklerini kaydetti. Freelyshout.com’u bakan Fikri Işık dışında başka ünlüler de kullanıyor. Sanat dünyasından Okan Bayülgen, Demet Akalın, Ezgi Asaroğlu gibi isimler bunlar arasında.

    Sosyal Sorumluluk Projesi

    Aktaş, Freelyshout’un yaklaşık iki yıllık yayın hayatında birçok özelliği bünyesinde barındırdığını belirterek, bunlardan en önemlisinin sosyal sorumluluk projesi olduğunu kaydetti. Bu proje ile yardıma ihtiyaç duyan insanlar, doğal afetler, deprem, kan arama gibi konularda birbiriyle iletişime geçebiliyor.

    İlkokulu Bitirdi Yazılımda İlerledi

    Yerli sosyal ağın kurucusu Ertan Aktaş 30, Yasin Ersoy ise 26 yaşında. Sitenin yazılımını Ersoy, tasarımını ise Aktaş sıfırdan gerçekleştirdi. Aktaş, 1996 yılında bilgisayarla tanışarak 1997 yılında bilgisayar sertifikasını aldı. İlk web sitesini de bu yıl yaptı.

    Grafik ve tasarım alanında kendini geliştirdi. Pek çok kursa devam etti. Daha sonra kendini E-ticaret alanında geliştirerek iki yıl boyunca bir firmanın e-ticaret yöneticiliğini de yaptı. İş hayatına web geliştirme alanında devam ediyor.

    Yasin Ersoy ise, ilkokul mezunu. Yazılımı kendi olanaklarıyla öğrenerek bu alanda kendini geliştirdi. Freelyshout’un yazılımını baştan sonra kendisi yaptı.

    Ertan Aktaş, sosyal ağın kendilerinin hayatının odağında yer aldığını belirterek, ekiplerinin 5 kişiden oluştuğunu söyledi. Sitenin yeni tasarımı üzerinde de çalışıyorlar.

     

    "Freelyshout.com" hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz buradaki haberimizi okuyabilir veya www.freelyshout.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Derleme haberimizi sosyal medya hesaplarını aktif bir şekilde kullanan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Intel, IDF 2015'de Teknoloji Dünyasının Gündemini Belirledi!

    $
    0
    0

    Intel’in her yıl gerçekleştirdiği ve teknoloji başta olmak üzere pek çok sektöre ilham veren Intel Geliştirici Forumu – IDF 2015, San Francisco’da robotların dans ettiği, akıllı bisikletlerin hünerlerini sergilediği çok özel bir sahne şovuyla başladı.  Üç gün süren etkinlikte Nesnelerin İnterneti, Güvenlik ve Giyilebilir Teknolojiler gibi geleceğe yön veren ve Intel’in dünyada liderlik ettiği trendler ön plana çıkıtı.

    Teknoloji sektörünün yanı sıra gündelik hayatı belirleyen yeniliklerin de tanıtıldığı Intel’in IDF etkinliği, trendlerin belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Intel CEO’su Brian Krzanich, açılışta yaptığı konuşmada bilgisayarlarda artan kişiselleşmeyi destekleyecek yeni ürünlere, araçlara ve programlara dikkat çekerek “Bilgisayarlar yalnızca daha akıllı olmakla ve daha yüksek bağlantı hızlarına erişmekle kalmayıp daha derin algılama özellikleri kazanarak birer uzantımız haline geliyor” dedi.

    Nesnelerin İnterneti, Güvenlik ve Giyilebilir Teknolojiler Ön Planda

    Etkinlikte daha çok cihaza ve uygulamaya 3 boyutlu algılama kazandıracak, Intel RealSense teknolojisiyle ilgili açıklamalar ile birlikte Nesnelerin İnterneti (IoT) konusunda güvenlik sağlayacak yeni işbirlikleri ve kişiselleşmiş giyilebilir bilgisayar dünyası için Intel Curie modülü için yenilikler duyuruldu.

    Intel IDF’de her yıl, muhteşem deneyimler yaşatan geliştiricilerle ve ürün yaratıcıları, sistem mühendisleri, film yapımcıları, oyuncak ve cihaz geliştiricilerinden oluşan partnerleriyle teknoloji inovasyonunun geleceğine dair vizyonunu paylaşıyor. Bu yıl gerçekleştirilen forumda duyurulanlardan öne çıkanlarşöyle:

    • Fossil Group, Intel’le olan iş birliği sonucu oluşturduğu, Intel teknolojisine dayalı üç giyilebilir ürünü ilk olarak Eylül 2014’te duyurmuştu Bu ürünler Android Wear kullanan bağlantılı bir saati de içeriyor ve tümü bu yılın dördüncü çeyreğinde piyasaya sunulacak.
    • Google ile olan işbirliği çerçevesinde Intel, Google’s Project Tango ve Intel RealSense teknolojilerini birleştirerek mobil cihazlarda derinlik algılama alanında inovasyon yapıyor ve Android tabanlı bir akıllı telefon geliştirici kiti oluşturuyor. Böylece Intel’in laptop’larda, masaüstü PC’lerde ve tabletlerde kullandığı RealSense teknolojisi, yakında telefonlarda da kendisine yer bulacak. 3 boyutlu algılama teknolojisi bugünkü telefonlara uyarlanması cep telefonlarında yeni bir devrimin de kapısı aralanacak, 3 boyutlu görüşmeler yapılabilecek. Bu teknoloji ayrıca oyun sektöründe de kuralları değiştirecek.
    • Intel etkinlikte, cepleri adeta veri merkezine çevirecek 3D XPoint isimli silinmeyen bellek medyasına dayanan ve şirketin ileri sistem belleği kontrolörü ile birleştirilmiş Intel Optane teknolojisinin donanım, yazılım ve IP ara yüzünü de tanıttı.
    • Intel, Intel Curie modülü için özel olarak geliştirdiği yeni bir yazılım platformu yine IDF 2015’te duyurdu. Bu platform çok çeşitli cihaz deneyimini mümkün kılacak gerekli tüm yeni donanım, yerleşik yazılım ve SDK uygulamalarını içeriyor. 2015 yılının başında CES’te duyurulan Intel Curie modülü giyilebilir teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaşması adına devrim niteliği taşıyor. Boyutu ve sunduğu olanaklar giyilebilir teknolojilere yön verecek.

    Intel Geliştirici Forumu – IDF 2015 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.intel.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi teknoloji sektöründe faaliyet gösteren veya teknoljik gelişmeleri yakından takip eden okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Ar-Ge Proje Çalışmaları Nasıl Bir Hareket Planına Sahip Olmalı?

    $
    0
    0

    Ar-Ge ve İnovasyon Danışmanı Prof. Dr. Atila Bağrıaçık, Ar-Ge Proje Çalışmaları Nasıl Bir Hareket Planına Sahip Olmalı? konusu hakkındaki görüşlerini kaleme aldı.

    Ekonominin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Atila Bağrıaçık; "Ekonomi iyi işlerse diğer sorunlar daha rahat çözülür. Deneyimlerimize göre, firmalarda Ar-Ge proje çalışmalarında sadece bir proje fikrini tartışmak yeterli olmuyor. Proje verme düşüncesi pozitif duygularla desteklenirse, firmanın Ar-Ge’ye olan inancı artıyor. Pozitif duyguları oluşturmak için firmanın 5746 sayılı yasaya göre vergisel ve SGK teşvikleri, Ar-Ge’den sonraki seri üretim teşvikleri, patent çalışmaları, pazarlama destekleri vb hususlarda aydınlatılması gerekiyor. Bu duygularla karışmış Ar-Ge proje verme düşüncesi, inanç halinde bilinçaltını etkileyerek harekete geçmeyi sağlıyor." diyor.

    Aşağıda duygusallaştırılmış Ar-Ge projesi verme inancının KOBİ’lerde nasıl oluşturulabileceği konusunda tecrübelerimize dayanarak bir hareket planı öngörülmekte.

    Ar-Ge Proje Çalışmalarındaki Hareket Planı Detayı

    1.İlkin KOBİ’yi TÜBİTAK-TEYDEB Ar-Ge projelerine yönlendiriyoruz. Proje verirken ilk kritik soru, proje çıktısının maliyet değeri, düşük yada yüksek olmasına göre  2 farklı yöntemöneriyoruz.

    • Proje çıktısı inovatif ürünün maliyeti 100.000 TL’nin üzerinde ise;

    Bu koşulda firma, ihtiyacı varsa program ve bilgisayar talebi ile birlikte ürün yeniliği içeren örneğin bir makinenin tasarımı, prototip imalatı ve testi için Ar-Ge projesini 1507 destek programına KOBİ ise 500.000 TL’ye kadar üst limitli 3 tekli proje (yada ortaklı projelerde 2 ortaklı, 3 tekli olmak üzere 5 proje) hakkını TÜBİTAK-TEYDEB’e vererek proje maliyetinin % 75’ine kadar hibe alabilmekte, ayrıca proje onayından sonraki dönemde projede görev alan personeller için projedeki süresine yani adam/ay oranına göre %80 stopaj desteği, SGK işveren payının yarısının istisna edilmesi ile kurum vergi matrahından indirilmek üzere %100 Ar-Ge indirimi sağlamakta.

    • Proje çıktısının maliyeti düşük ise

    Ürün yeniliği  örneğin pvc kapı sisteminde bir parça, vida, otomotivde bir aparat, mobilyada bir yay gibi fiyatı sözgelimi 2-3 bin TL’nin altında bir çıktı ise, bu durumda ürün yeniliği bütçesi çok düşük kalmakta olup, ürün yeniliği için proseste özel bir makine, otomasyon, ekipmana ihtiyacı olup, bu makinenin tasarımını yapacak mühendis kadrosu ve çekirdek teknolojik yeteneği mevcut ise, firma süreç yeniliği maliyetini projeye dâhil edebilir. Bu durumda verilecek proje ürün+süreç yeniliği projesi olur. Firma mevcut mühendis kadrosu ve teknolojik alt yapısı ile özel makinenin tasarımını ve prototip imalatını kendi firma bünyesinde yapabileceği gibi alternatif bir seçenek olarak makinenin  araştırmasını ve tasarımını bizzat içselleştirerek  kendisi yaparak imalat çizimine göre parça imalatlarını hizmet alarak firma dışındaki yerli firma/firmalara yaptırabilir.

    2. Firmalar bize burada bu projenin finansmanında bir imkan olup olmadığını soruyor. Girişimciler, TÜBİTAK projesi onaylanmasına rağmen, mali zorluklar nedeniyle projelerini tamamlayamamakta veya uzatma talep ederek, TUBİTAK süreçlerini uzatmakta. TÜBİTAK’ın bu tip durumlar için geliştirmiş olduğu Transfer Ödemesi sistemi bilinmediği için veya aşılamayacak mevzuat zorlukları varsayımı algılaması nedeniyle bu uygulamadan yararlanamıyorlar.

    TÜBİTAK’dan Ar-Ge projesi onaylanarak destek karar yazısının alınması ve sözleşmenin TÜBİTAK tarafından imzalanmasından sonra dönemsel olarak proje bütçesinin %25’i kadar ve 2.000.000 TL ile sınırlı ön ödeme alma imkânı bulunmakta.

    İlk transfer ödemesi talebi projenin herhangi bir döneminde yapılabilir.  İlk transfer ödemesinin yapıldığı dönemi izleyen dönemlerde, önceki dönemlerin raporlarının TÜBİTAK tarafından kabulünü takiben firmadan transfer ödemesi talebi beklenmeksizin yeni transfer ödemesi yapılır. Yeni transfer ödemesi miktarı, destek kapsamına alınan proje bütçesinden geçmiş dönemlerin desteklemeye esas harcama tutarları çıkarıldıktan sonra kalan bütçenin yüzde yirmi beşi (%25) üzerinden, bir önceki dönemin destek tutarı ile yapılan mahsuplaşmayı takiben, transfer hesabında kalan tutar dikkate alınarak ödeme gerçekleştirilir. Bir bakıma sistem bir defaya mahsus teminat mektubu verilerek, otomatik mobil hale gelmekte.

    3.Ancak KOBİ’lerin çoğunda bankalardan teminat mektubu alma zorluğu var.  Ar-Ge projesi ve devamında seri üretim yapan KOBİ’lerin finansman ihtiyacını karşılamak üzere bir garanti ve kefalet sistemine ihtiyaç bulunmakta.

    Ülkemizde de AB gibi olmasa da, bize göre yine de iyileştirilmiş bir sistem olarak“KREDİ GARANTİ FONU” (KGF) kurumu mevcut olup, bu kurumla KOBİ’lerin Ar-Ge projelerindeki ön finansman ihtiyaçlarının, 28 Şubat 2015 tarihinde yürürlülüğe giren Hazine Destekli Kefalet Sistemi ile önemli ölçüde karşılanabileceği kanısındayız. 28 Şubat 2015 tarihinde, Bakanlar Kurulu’nun 2015/7331 sayılı Kararı ile “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar”ın yürürlüğe konulması uygulamaya geçmiştir. Burada  ilgili kararın 10. maddesi ile NACE rev.2-Altılı sınıfın KISIM C-İmalat bölümündeki alanlarda en az bir yıl faaliyette olan imalatçı KOBİ’ler için 1-10 yıl arası vadeli anapara ödemesiz dönem en fazla 3 yıl olmak üzere verilecek krediler için %80  kefalet oranlı 2.5 milyon TL’ye kadar kefalet verilebileceği belirtilmekte.

    Bu durumda yatırım için krediye ihtiyaç olan KOBİçalıştığı bankaya hazine destekli kefalet sistemi kapsamında kredi talebinde bulunmakta, banka yine gerekli teminatları almasına rağmen vereceği kredinin anapara ve faizinin geri ödenmemesi riskine karşı KGF’den kefalet istemekte. Bizce bu durum daha rahat koşullarda kredi teminine yol açabilecektir, uygulamada görmek gerekir. Kurum bankalar tarafından alınmış teminatlar dışında başka teminat aramaz.

    Öncelikle KGF’nin ortakları 24 banka, 4 finans kurumu, Hazine, TOBB, KOSGEB, TESK, KOBİ, TOSYÖV ve MEKSA olmak üzere alt yapısı çok güçlüdür. KGF’nin Türkiye genelinde  33 şubesi bulunmakta olup, İstanbul’da 4 tane şube faaliyet göstermekte.

    4. TÜBİTAK-TEYDEB projelerinden maksimum avantaj sağlamak için her an yürüyen onaylanmış 3 Ar-Ge projesinin olmasının gerekliliğini aşağıdaki şekilde açıklıyoruz:

    TÜBİTAK’a her ay birer Ar-Ge projesi verilerek kısa vadede girişimcinin her an yürüyen 3 Ar-Ge projesi olması halinde (her bir projede personel  kısmi kullanım 1/3 yani adam ay oranı 0.33 olursa, toplam adam ay oranı (1) olur) şu avantajları elde edebilirler:

    • KOBİ 1507 TÜBİTAK-TEYDEB  programında projede görev alan teknik personelin maaşının %75’ine kadar hibe alınabilmekte.
    • Proje üst limitinin olmadığı 1501 TÜBİTAK Sanayi projelerinde örneğin malzemelere  %40 destek oranı uygulanır iken, orta ölçekli KOBİ niteliğindeki işletmelerin projelerinde %75, mikro ve küçük ölçekli KOBİ niteliğindeki işletmelerin projelerinde ise %90 oranında destek kapsamına alınır. Projenin Ar-Ge faaliyetinde doktoralı araştırmacı istihdam edilmesi durumunda ise bu personele ilişkin harcamanın %100’ü destek kapsamına alınır.
    • 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosundan herhangi  biri   bir milyon TL´yi aşmayan çok küçük işletmeler mikro işletme 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosundan herhangi biri  sekiz milyon TL´yi aşmayan işletmeler küçük işletme, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosundan herhangi biri  40 milyon TL´yi aşmayan işletmeler de orta büyüklükteki işletme olarak tanımlanır.

    Projede çalışan personelin ilgili destek programının Uygulama Esaslarında eğitim durumu ve çalışma süresine göre belirlenen azami  brüt asgari ücret  katları:

    • Lise mezunu ve altı personel için üç (3),
    • Ön lisans mezunu için dört (4),
    • Lisans veya yüksek lisans mezunu için, lisans mezuniyet tarihi ve proje başvuru tarihi arasında geçen süre;
    • 48 aydan az ise altı (6),
    • 48 ay ve üstünde ise on (10),

    Proje konusu uzmanlık alanlarından herhangi birisinde doktora derecesine sahip personel için ise oniki (12)  kat.
    KOBİ statüsüne sahip  firma, TÜBİTAK’a her proje verilişinde fikir sahiplerine, 7.500,00.-TL ödül verilebilmektedir.  Her şeyden önce Proje veren firmanın KOBİ statüsünde olması gerekli olup, 1507 KOBİ Ar-Ge ve 1501 Sanayi Ar-Ge proje vermesi gerekiyor.

    1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı uygulama esaslarının 10/4 maddesi ile 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı uygulama esaslarının 10/2 maddesinde, proje ekibinde yer alan ancak şirket ortağı yada yönetim kurulu üyesi olmayan ve proje süresince firmada çalışmış olması koşuluyla proje ekibinde yer alan fikir sahibi araştırmacıya teşvik ödülü verilebileceği, birden fazla fikir sahibi araştırmacı olması halinde bu ödülün paylaşılabileceği belirtilmekte.

    Ar-Ge merkezi kuramayan ya da Teknokente gidemeyen KOBİ firmalarının bizim hesaplamalarımıza göre aynı anda TÜBİTAK’ta yürüyen 3 adet Ar-Ge projeleri mevcut ise, personel ve diğer harcama ve giderleri için alacakları hibeler yanında mali teşviklerden de aynı şekilde istifade edebilmeleri söz konusu. Ayrıca TÜBİTAK’a  2 firma ile birlikte ortak proje verilmesini öneriyoruz:

    • 1507 KOBİ başlangıç Ar‐Ge proje destek programında %75 hibe destek oranı tekil projelerde 2 projeye uygulanırken, 2 bireysel + 2 ortak proje ve 1 bireysel proje olmak üzere 5 projeye uygulanabilecek.
    • 1501 Sanayi Ar‐Ge proje destek programlarında hibe destek oranının alt limiti bireysel projelerde %40 iken, ortak projelerde bu orana %10 ilave edilmekte.
    • 1501 TEYDEB uygulama esaslarının 15/7) maddesinde“…şirketlerinin, programa başvurabileceği veya destek alabileceği proje sayısında sınırlama yoktur. Ancak, TÜBİTAK Başkanlığının belirleyeceği bir sayının üzerinde bu destek programı kapsamında projesi desteklenmiş olan kuruluşların, yeni bir proje önerisinin bu program kapsamında desteklenmesi için uluslararası destekli en az bir Ar‐Ge projesi yürütmüş olmak veya bu destek programı kapsamında ortaklı en az bir TÜBİTAK projesi yürütmüş olmak şartını sağlaması istenebilir.” deniyor

    Demek ki yurt içinde ortak proje vermeden ve AB projelerine katılmadan daha ilerisi için Ar‐Ge projelerinden hibe almanın çok zor olacağının farkında olmak gerekiyor.

    5. KOBİ prototipini yaptığı ürünün seri üretimine geçerek ticarileşmesini hedefleyerek bu konuda teşviklerin olup olmadığını soruyor.

    Biz de hemen ürettiği  yeni ürünün NACE kodunuöğrenip, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yılda 2-3 kez çağrısını açtığı Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı için ön şart olan Teknoloji alanlar listesinde olup olmadığını araştırıyoruz.

    Eğer bu listede yer alırsa şu destekler söz konusu: 29 Nisan 2014 tarihinde ilgili Bakanlığın yayınlanan yönetmeliğinde, TÜBİTAK yada KOSGEB’e Ar-Ge ve Yenilik projeleri verilip onaylanarak tamamlanır ve 5 yıl içinde başvurulur ise, prototipi yapılan ürün yada yazılımın seri üretimine geçilerek ticarileşmesinde  aşağıdaki desteklerden yararlanılmakta.

    A) Makine, Teçhizat Desteği

    Yatırım proje tutarının 10.000.000 TL’ye kadar olan kısmı, yatırım harcamaları olarak desteklenir. Yatırım harcamaları üzerinden işletmelere en fazla aşağıdaki oranlar kadar geri ödemesiz destek sağlanır.

    İthal alımlarda;

    • Büyük işletmelere % 10
    • Orta büyüklükteki işletmelere % 30
    • Küçük işletmelere % 4

    Yerli alımlarda;

    • Büyük işletmelere % 20
    • Orta büyüklükteki işletmelere % 40 
    • Küçük işletmelere % 50

    Yerli makine ve teçhizat alımlarında, belirtilen destek oranlarının uygulanabilmesi için yatırımcının gerekli makine ve teçhizatı, “Yerli Malı Belgesi”ne sahip Türkiye’deki makine ve teçhizat üreticilerinden veya tedarikçilerinden satın alması gerekir.

    B) Kredi Faiz Desteği

    Küçük ve Orta Ölçekli KOBİ’ler için 10 milyon TL’ye kadar faizsiz yatırım kredisi imkanı, 10 milyon TL.’den sonrası için %50 indirimli kredi faiz desteği sağlanır.

    Makine ve teçhizat desteği ile kredi faiz destek unsurlarının her ikisinden de yararlanmak isteyen işletmenin, öncelikle makine ve teçhizat destek unsurundan yararlanmış ve tamamlama belgesini almış olması şarttır.

    Sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren yatırımını tamamlayıncaya kadar geçen süre, destekleme süresi olan 36 aydan düşülür ve geriye kalan süre kadar kredi faiz desteğinden yararlandırılır.

    C) İşletme Gideri Desteği

    Yalnızca küçük KOBİ’lerin yararlandığı işletme gideri desteği için Yatırım tamamlandıktan sonra alınan Tamamlama Belgesinin verildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde başvuru yapılarak, 1 yıl süresince  gerekli olan enerji, personel ve kira giderinin %75’i hibe olarak ödeniyor. Hibeli ve kredili desteklerin toplamı 10 milyon TL’yi geçemez.

    6. Ar-Ge ve yenilik projesini TÜBİTAK-TEYDEB yanında KOSGEB’e de aşağıdaki şartlarda verilebileceğini açıklıyoruz:

    KOBİ’nin ürün yeniliği var, firmanın prototip makine tasarım ve imal etme alt yapısı ve tecrübesi de var. Bu durumda TÜBİTAK’a Ar-Ge projesi verme yanında başka bir yenilik fikri bulup 500.000 TL üst limitli  KOSGEB’in AR-GE VE İNOVASYON destek programına başvurulmasını öneririz. Ar-Ge ve İnovasyon Programı için en az 12 (on iki), en çok 24 (yirmi dört) ay, Program için de Kurul kararı ile 12 (on iki) aya kadar ek süre verilebilir.

    Ar-Ge, İnovasyon Destek Programı Destek Üst Limiti (TL) Destek Oranı (%)% 75

    • Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği 100.000
    • Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği (Geri Ödemeli,2.5 yıl vadeli,8 taksitte,faizsiz kredi) 200.000
    • Personel Gideri Desteği 100.000
    • Proje Proje Danışmanlık Desteği 25.000 % 75
    • Proje Geliştirme  Desteği Proje Danışmanlık Desteği 25.000 % 75
    • Eğitim Desteği 5.000
    • Sınai ve Fikri Mülkiyet Hakları Desteği 25.000
    • Proje Tanıtım Desteği 5.000
    • Yurtdışı Kongre/Konferans/Fuar Ziyareti/Teknolojik İşbirliği Ziyareti Desteği 15.000
    • Test, Analiz, Belgelendirme Desteği 25.000

    Not:   Hibeli ve kredili destekleri  Makine-teçhizat, donanım ve yazılımın tek kalemi için birleştirerek birlikte  kullanılması söz konusu olmayıp, hibeli ve kredili desteği ayrı ayrı kalemlerde kullanmak gerekiyor.

    7. Daha sonra Ar-Ge projesi tamamlanan prototipin Teknolojik Ürün Yatırım Programı yanında KOSGEB Endüstriyel Uygulama Programı'na seri üretim ve ticarileşme ihtiyacı için başvurulabileceğini söylüyoruz. Burada dikkat edilecek husus, projesi tamamlanan aynı prototipin seri üretimi için hem endüstriyel uygulamaya hem de teknolojik ürün yatırım programına başvurulur ve onaylanırsa, teknolojik ürün yatırım programı bütçesinden ayrı makineler olsa bile KOSGEB’in alınan Endüstriyel Uygulama Programı destekleri düşülüyor. Bu durumda iki ayrı tamamlanan Ar-Ge projesi için iki kuruma  farklı başvurmak gerekiyor.

    TÜBİTAK-TEYDEB’den ya da KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon destek programı'ndan ürün yenilik projeleri başarı ile tamamlanır ise, tamamlandığı tarihten itibaren 1 (bir) yıl içinde KOSGEB’in Endüstriyel Uygulama Destek Programı'na başvurarak prototip ürünün seri üretimi için gerekli olan ve Ar-Ge unsuru taşımayan standart makineler, ekipmanlar ve kalıplar  yurtiçinden ve yurtdışından temin edilerek 500 bin TL’ye kadar aşağıdaki destek unsurlarından   yararlanabilir. Bu program firmaya bir defaya mahsus olarak verilir.

    İşletmeye; test, analiz ve laboratuar ekipmanı ile bunlara yönelik sarf malzemesi giderleri, üretim hattı tasarım giderleri, üretime yönelik makine, teçhizat, donanım, kalıp ve yazılım giderleri için azami geri ödemesiz 150.000 (yüz elli bin) TL, geri ödemeli 200.000 (iki yüz bin) TL olmak üzere toplam 350.000 (üç yüz elli bin) TL’lik destek sağlanır.

    • İşletmeye, personel giderleri için net ücret üzerinden aylık; meslek lisesi mezunlarına 500 (beş yüz) TL, ön lisans mezunlarına 1.000 (bin) TL, lisans mezunlarına 1.500 (bin beş yüz) TL, yüksek lisans mezunlarına 2.000 (iki bin) TL ve doktora programı mezunlarına 2.500 (iki bin beş yüz) TL olmak üzere toplam üst limiti 100.000 (yüz bin) TL geri ödemesiz destek sağlanır.

    8. Bu arada KOBİ’ye Ar-Ge projesi ile birlikte incelemeli patent ya da raporlu faydalı model almasını önererek, bunun hem TÜBİTAK projesini yazarken artı bir unsur olduğunu hem de aşağıdaki desteklerden yararlanabileceğini anlatıyoruz.

    Kurumlar Vergisi İstisnası

    6 Şubat 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 6518 sayılı Kanun’un 32 ve 82. maddeleri çerçevesinde 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/A maddesinden sonra gelmek üzere bir  madde eklenerek Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma ve yenilik faaliyetleriyle yazılım faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan çıktılara ilişkin incelemeli patent ya da faydalı model alınmasından sonra 01.01.2015 yılından itibaren seri üretime geçilmesi ile elde edilecek gelirler,  koruma süresi olan örneğin 10 yıl boyunca %50 oranında kurumlar vergisi istisnasından yararlanacaklardır.

    Katma Değer Vergisi İstisnası

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı Katma Değer Vergisinden istisnadır.

    9.Ar-Ge projesi ile prototipi yapılan ürünün yurt içi ve dışı tanıtımında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Tekno Tanıtım ve Pazarlama Destek Programı'nı öneriyoruz.

    TÜBİTAK ya da KOSGEB’den Ar-Ge ve yenilik projesi tamamlanarak prototipi oluşan yeni ürünün yurt içi tanıtımı ve pazarlama faaliyetinin 25.000 TL’ye kadar, yurt dışı tanıtımı ve pazarlama faaliyeti için 50.000 TL’ye kadar faaliyet sayısına bakılmaksızın bir yıllık süre içinde fuara katılım, seyahat, reklam, ürün kataloğu vb. tanıtım giderler için  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hibe destekleri vermekte. Prototip ürün projesinin tamamlandığı tarihten itibaren 5 yıl içinde Bakanlığa her zaman için başvuruda bulunabiliniyor. Bu konudaki detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

    Ayrıca aynı Bakanlıktan Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi alarak kamu ihalelerinde avantaj elde edebileceğini anlatıyoruz:

    TUBİTAK, KOSGEB Ar-Ge ve Yenilik projeleri ile prototipi tamamlanıp seri üretime geçen ürünlerin Sanayi Bakanlığı’nın her yıl Ocak ayında yayınlayacağı listede yer alıp bu ürünler için “Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi” alınması halinde, Kamu İhale alımlarında teklif %15 pahalı olsa bile tercih edilme zorunluluğu getirilmiş. Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin  16.08.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Ar-Ge ve Yenilik Projeleri yapan firmalar teşvik edilmekte.,

    Ekonomi Bakanlığı'nın 5. Bölge Yatırım Teşvik Belgesi Destekleri

    TÜBİTAK yada KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon projelerinin tamamlanmasından sonra 3 yıl içinde  seri üretime geçiş için gerekli olan yerli ve ithal makine tedariki için bu kurumlardan alınacak yatırımın tamamlandığına dair bir yazı ile Ekonomi Bakanlığı'na başvurularak örneğin İstanbul yada Bursa’da asgari 1 milyon TL meblağlı arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve teçhizat ile diğer yatırım harcaması kalemlerinin toplamından oluşan sabit yatırım için aşağıdaki desteklerden yararlanabileceklerini örneklerle izah ediyoruz.

    Yararlanılabilecek Destekler:

    • Gümrük Vergisi Muafiyeti: Üçüncü ülkelerden makine ithalatlarında.
    • KDV İstisnası
    • Faiz Desteği: Bankalardan kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredilerinin teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının yüzde yetmişine kadar olan kısmı için ödenecek faizin, Türk Lirası cinsi kredilerde beş puanı, döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerde iki puanı Ekonomi Bakanlığınca toplam tutarı yedi yüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere karşılanır.
    • Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği: Yatırımın tamamlanmasını müteakip, yatırıma başlama tarihinden önceki son altı aylık dönemde (mevsimsel özellik taşıyan yatırımlarda bir önceki yıla ait mevsimsel istihdam ortalamaları dikkate alınır) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen ortalama işçi sayısına teşvik belgesi kapsamında gerçekleşen yatırımla ilave edilen, istihdam için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmı Bakanlık bütçesinden 6-7 yıl süre ile toplam sigorta desteğinin sabit yatırım tutarına oranı %35’e ulaşıncaya kadar karşılanır.
    • Yatırım Yeri Tahsisi: Desteklerden yararlanacak yatırımlar için, 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi çerçevesinde Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre yatırım yeri tahsis edilebilir.
    • Vergi İndirimi: Gerçekleştirilecek yatırımlarda, 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi, %30 yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar % 70 indirimli olarak uygulanır.

    Konunun anlaşılması için aşağıda İstanbul ili için bir örnek yer almakta.

    İl: XXXXX
    Yatırım Tutarı: 1.000.000 TL
    Yatırıma Başlama/Yatırımı Bitirme Tarihi: 01.10.2013 / 30.09.2015
    Yatırıma Katkı Oranı: %30
    Kurumlar vergisi indirim oranı: %70
    2014 yılındaki kurum kazancı: 100.000 TL
    Hesaplamalar:
    Yatırıma Katkı Tutarı: 300.000 (1.000.000X0,30) TL
    2014 yılı için Hesaplanan Kurumlar Vergisi:100.000 x 0.20 = 20.000 TL
    Hesaplanan indirimli Kurumlar Vergisi:100.000X0.20 x 0.30 = 6.000 TL
    Tahsilinden Vazgeçilen Kurumlar Vergisi: 20.000 - 6.000 =  14.000 TL

    Bu durumda indirimli oran nedeniyle tahsilinden vazgeçilen yukarıdaki 14.000 TL’lik vergi, 300.000 TL’ye ulaşıncaya kadar firma indirimli kurumlar vergisinden yararlanır.

    Not: Görüldüğü gibi yatırım teşvikinde örneğin 1. Bölge desteği  sadece KDV istisnası ve 3. Ülkelerden makine ve teçhizat ithalatında gümrük vergisi muafiyeti sağlarken yani yatırım teşvik proje maliyetinin %20 si kadar teşvik sağlarken, yukarıdaki 5. Bölge destekleri ile bizim hesaplamalarımıza göre bu oran %50’nin üzerine çıkabilmektedir.

    Sonuç:
    KOBİ’ler çoklukla gördüklerine inanıyorlar, ancak Ar-Ge projesi verilmesi  “İNANDIKLARINI GÖRMEKTİR”. Bu bakımdan proje verme düşüncesini birçok ilave destekler ile anlatıp duygu ve heyecan yaratıp, inancın bilinç altında oluşturulması  gerekiyor. Bu anlamda yukarıda açıklanan hareket planı oldukça işe yarıyor

    Prof. Dr. Atila Bağrıaçık'ın kaleme aldığı Patent Dünyası kaynaklı haberimizi Ar-ge projelerinin hareket planları ve destek türleri hakkında bilgi edinmek isteyen tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Havalı Girişimciler, Clean Sky 2 Programı 2. Proje Çağrısı Yayımlandı!

    $
    0
    0

    Clean Sky 2 Programı'nın 2. Proje Çağrısı Yayımlandı.  Çağrı kapsamında Büyük Yolcu Hava Aracı, Bölgesel Hava Aracı, Hızlı Döner Kanatlı Hava Aracı, Uçak Gövdesi, Motor ve Sistem aktiviteleri altında yer alan 64 proje konu başlığı desteklenecek. Son başvuru tarihi 18 Kasım 2015.

    AB Araştırma ve Yenilik Programı Ufuk 2020’nin parçası olarak yaklaşık 4 milyar Avro’luk bütçesiyle Avrupa’da havacılık ve havayolu ulaşımı araştırmalarındaki en büyük ölçekli Ar-Ge ve yenilik programı olma özelliğini taşıyan Clean Sky 2 Ortak Teknoloji Girişimi (Clean Sky 2) ile Avrupa Havacılık Araştırma ve Yenilik Danışma Konseyi (ACARE) tarafından yayımlanan Stratejik Araştırma ve Yenilik 2050 dokümanında belirtilen sorunlara havacılık sektöründeki farklı paydaşları bir araya getirerek kalıcı çözümlerin bulunması hedeflenmekte.

    Clean Sky 2 Programı ikinci proje çağrısı 30 Temmuz 2015 tarihinde açılıp 18 Kasım 2015 tarihinde kapanacak. Destek bütçesi yaklaşık 58 milyon Avro olan çağrı kapsamında;

    • Büyük Yolcu Hava Aracı,
    • Bölgesel Hava Aracı,
    • Hızlı Döner Kanatlı Hava Aracı,
    • Uçak Gövdesi,
    • Motor ve Sistem aktiviteleri

    altında yer alan 64 konu başlığı desteklenecek.

    Çağrı konuları yayımlanmış olup çağrı ile ilgili detaylı bilgi için aşağıda belirtilen adresleri ve dokümanları inceleyebilirsiniz.

    Clean Sky 2 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.h2020.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    www.h2020.org.tr kaynaklı haberimizi havacılık sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi’nden Girişimcilik İçin İşbirliği!

    $
    0
    0

    ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi, Türkiye’deki teknoloji tabanlı girişimcilik ekosisteminin geliştirilerek yaygınlaştırılması için işbirliği yapacak. Taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre iki kuruluş tarafından önerilecek teknoloji tabanlı girişimciler, kuluçka programı ve ofis desteğinin yanı sıra, ODTÜ Teknokent’in ABD’de Silikon Vadisi’nde bulunan T-Jump SF Merkezi’nde düzenlenecek programlara katılabilecek.

    ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi tarafından girişimcileri desteklemek ve Türkiye’deki teknoloji tabanlı girişimcilik ekosisteminin geliştirilerek yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen işbirliği ilk olarak, ODTÜ ve ODTÜ Teknokent tarafından, organize edilen, Türkiye’nin en büyük ve lider girişimcilik yarışması Yeni Fikirler Yeni İşler’e katılan girişimcileri kapsayacak. Bu yıl 11.si gerçekleştirilen Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması (YFYİ) kapsamında seçilecek teknoloji tabanlı girişimciler Koç Üniversitesi Kuluçka Programı dahilinde yürütülen hızlandırma programına başvurabilecek.

    ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi tarafından yapılan işbirliği kapsamında ayrıca, yarışma dışında ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi tarafından belirlenecek girişimciler karşılıklı olarak kuluçka merkezlerinden faydalanma ve ofis hizmeti gibi destekler alabilecek. Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi ayrıca, YFYİ Yarışması kapsamında bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek İstanbul Eğitim Programı'nın da ev sahipliğini yapacak.

    İşbirliğine yönelik olarak görüşlerini aktaran ODTÜ Rektör Yardımcısı ve ODTÜ Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volkan Atalay, “Türkiye’nin ilk Teknokent’i olarak Türk girişimcilere verdiğimiz destekleri genişletmek amacıyla Koç Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Kuluçka Merkezi ile yaptığımız bu işbirliğini gelecek açısından çok önemli görüyorum. Girişimcilik konusunda tecrübelerimizi paylaşarak karşılıklı olarak birbirimize ve teknoloji tabanlı girişimcilere destek vereceğiz. ODTÜ TEKNOKENT olarak bugüne kadar Türkiye ve yurtdışında faaliyet gösteren Teknokent’ler ile işbirliği yaptık ve hem deneyimlerimizi aktardık, hem de farklı tecrübeler edindik. Teknoloji tabanlı girişimciliğin yakın gelecekte Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu nedenle bu tür işbirliklerinin yaygınlaşması ülkemiz açısından da çok önemli. Koç Üniversitesi ile yaptığımız bu işbirliğinin de her iki tarafa önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.

    Koç Üniversitesi Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. İrşadi Aksun ise işbirliğine yönelik olarak; “Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin kritik önemine inanarak yıllardır bu anlamda çalışmalarını sürdüren ve Türkiye’nin en iyi araştırma üniversitelerden biri olan ODTÜ ile imzaladığımız bu sözleşme, Ankara-İstanbul arasında teknoloji ve girişimcilik köprüsü oluşturacak önemli bir adım. Koç Üniversitesi, Türkiye’de Araştırma – Geliştirme’ye yönelik desteğin arttırılması ve bu kültürün yaygınlaştırılmasını misyon edinmiş bir kurum. Bu tür işbirliklerinin çoğalmasının ülkemizin gelişimine doğrudan katkı sağlayacağına inanıyorum.”şeklinde konuştu.

    İşbirliği kapsamında ayrıca, her iki taraftan da belirlenecek girişimciler, şirketlerin değerini milyon dolarlara çıkarabilen, dünyanın en büyük ve etkili hızlandırma programı Y Combinator için düzenlenecek hackathona katılma şansı yakalayacaklar.

    ODTÜ Teknokent ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi'nin Türkiye’deki teknoloji tabanlı girişimcilik ekosisteminin geliştirilerek yaygınlaştırılması amacıyla gerçekleştirdiği iş birliği hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.odtuteknokent.com.tr ve incubation.ku.edu.tr web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi teknoloji tabanlı girişimlerde bulunan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    MIT'nin 2015 Yılı "35 Innovators Under 35" Listesinde 3 Türk Var!

    $
    0
    0

    MIT Technology Review’ın her yıl düzenli olarak yayımladığı 35 Innovators Under 35 listesinin bu yılki sonuçları açıklandı. Çalıştığı alanın geleceğini etkileyebilecek çalışmalar/yaklaşımlar/girişimlere imza atan 35 yaş altındaki yenilikçileri listeleyen MIT’nin listesinde bu yıl Türkiye’den üç isim var.

    Alanlarındaki problemlere önerdikleri farklı çözümlerle dikkat çeken 35 yaş altı 35 yenilikçi karakteristiklerine göre 5 farklı kategoriye ayrılıyor. MIT, geliştirdikleri yeni teknolojilerle listeye alınan yetenekleri Inventors yani Mucitler; var olan teknolojilerin nasıl daha iyi kullanılabileceğini gösterenleri Visionaries yani Vizyonerler; teknolojik fırsatları kamusal politikalar için kullananları Humanitarians yani İnsancılar; geleceğin inovasyonu için zemin hazırlayacak çalışmalara imza atanları Pioneers yani Önderler ve son olarak da yeni teknoloji işleri kuranları Entrepreneurs yani Girişimciler kategorilerinde listeliyor.

    Türkiye’den listeye giren ilk isim, medikal teknolojiler alanında dünya çapında ses getiren bir icada imza atan Canan Dağdeviren. Dağdeviren’in buluşu, yaklaşık 5-8 yıllık aralıklarla değiştirilmesi gereken kalp pillerinin yerine insan vücuduna kalıcı olarak yerleştirilerek kullanılan ve diğer organların hareketlerinden enerji toplayan bir cihaz. Bugüne kadar hayvanlarda denenen ve kendi enerjisini kendisi üreten bu cihazın, kalp piliyle yaşayan insanların hayat kalitesini önemli ölçüde artırması bekleniyor. Dağdeviren bu buluşuyla kısa bir süre önce Forbes’un 30 Under 30 listesinde de yer almıştı. Bu yıl Harvard Üniversitesi’ne Junior Fellow olarak kabul edilen Dağdeviren, doktora derecesini The University of Illinois, Urbana-Champaign’den aldı. Dağdeviren, MIT’de Post-Doctoral Associate olarak çalışmıştı. Sabancı Üniversitesi "Malzeme Bilimi ve Mühendisliği" 2009 Yüksek lisans Mezunu olan Canan Dağdeviren, nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine çalışmalarıyla "MIT Tech Review"ın listesinde Inventors yani Mucitler kategorisinde mucit olarak yer aldı.

    Türkiye’den listeye girmeyi başaran ikinci isim ise Gözde Durmuş. Gözde Durmuş, Pioneers yani öncüler kategorisindenyer alan isimlerden biri. Stanford University Genome Technology Center’da Postdoctoral Research Fellow olarak görev yapan Durmuş, hücrelerin fiziksel karakterlerini tespit eden bir cihaz geliştirmesiyle adından söz ettiriyor. Kanser hücrelerinden akyuvarlara ve bakterilere kadar farklı hücrelerin manyetik bir alanda ne kadar yükseldiğini ölçen cihaz, hücrelerin yoğunluklarındaki değişimin bir saat gibi kısa bir sürede gözlemlenmesini sağlıyor. Maliyeti bir doların altında olan bu cihaz, kanser teşhisi ve hücrelerin ilaçlara verdiği tepki gibi, bugün uzun zaman alan çalışmaların hem süresini hem de bütçesini azaltma potansiyeline sahip.

    Gözde Durmuş 2007 yılında ODTU Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü bitirdikten sonra Fulbright bursunu kazanarak yüksek öğrenimi için Amerika’ya gitti. 2013 yılında Brown Üniversitesi’nde biyomedikal mühendisliği doktorasını bitirdikten sonra Stanford’da doktora sonrası çalışmalarına başladı. Dr. Gözde Durmuş bu listeye seçilmesini sağlayan ve Dr. Utkan Demirci ile birlikte gerçekleştirdikleri çalışmasını şöyle özetliyor:

    “Hücreler herhangi bir biyolojik değişime girdiğinde; kanserli hücreler çoğalırken, ölürken ya da ilaçlara yanıt verirken, fiziksel değişikliklere de uğrarlar. Örneğin, kanser hücreleri yumuşar ya da yoğunlukları değişerek hafif ya da daha ağır hale gelirler. Bu değişikleri çok hızlı, basit ve düşük maliyetli şekilde tespit etmek için, mıknatıslar arasında tek bir canlı hücreyi yerçekimsiz ortamda “uçurabilen” ve yoğunluğunu çok hassas şekilde ölçebilen bir teknoloji geliştirdik. Bu aletle her hücrenin kendine has bir manyetik özelliği olduğunu gösterdik. Kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi, kanser hücresi ve bakteri hücresi; hepsinin kendine özgü bir manyetik hassasiyeti var. Çok ucuz ve kullanımı çok basit bu teknoloji, biyoloji ve tıp dünyasında farklı birçok alanda kullanım potansiyeline sahip.”

    Bu teknolojinin en heyecan verici kullanım alanı, antibiyotik duyarlılık test süresini bir saate düşürmesi. Enfeksiyonların tedavisi için en doğru antibiyotiği en kısa zamanda bulabilmek için, Dr. Durmuş yeni bir teknik geliştirdi. Beyaz, kırmızı kan hücreleri, kanser hücreleri gibi, bakteri hücrelerinin de yerçekimsiz ortama koyulduğunda farklı bir yüksekliğe “uçtuğunu” gösterdi. Aynı bakteri hücreleri belli bir antibiyotiğe tabi tutulduğunda ise hücrelerin çok hızlı yoğunluk değişiminden dolayı aynı yüksekliğe çıkamadığını gözlemledi. Bu değişimler, 1 saatten kısa bir sürede tespit edilebiliyor. Bu sayede, enfeksiyonun tedavisi için en doğru antibiyotik hızlıca bulunabiliyor.  Bu ölçümler ayrıca basit bir kan testiyle kanser hücrelerinin tespitinde ve diğer sağlıklı hücrelerin ayrıştırılmasında kullanılıyor. Milyarlarca kan hücresi arasından çok nadir görülen kanserli hücreleri çok hızlı bir şekilde (20 dakikadan az bir sürede) tespit edebiliyor.

    Gözde Durmuş, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan en son çalışmasında, kandan ayrıştırılan hücrelerin farklı ilaçlara karşı nasıl davrandıklarını da bu“sıvı biyopsi” teknolojisi sayesinde hızlıca tespitinin mümkün olduğunu göstermişti.

    “Sıvı biyopsi” sıklıkla yapılabilen, gerektikçe tekrarlanabilen daha hızlı ve ağrısız bir yöntem. Durmuş, böylelikle, hastalığın seyrinin sürekli takibini daha kolay olacağını ve doğru ilaçla tedavi sansını arttıracağını düşünüyor. Geliştirdiği bu teknolojinin, özellikle kanser tedavisinde hızla önem kazanan “kişiye özel tedavi (precision medicine)” uygulamalarını daha da ileriye taşıyacağını belirten Durmuş, “Buluşumuzun diğer büyük bir avantajı da ucuz, kullanımı kolay ve taşınabilir olması. Böylelikle ister hastanedeki klinik laboratuvarlarda ister hastanın evinde de kolayca kullanılabilen testler geliştirebiliyoruz“ diyor. Bu uygulamalar şu anda Stanford Tıp Fakültesi hastaneleriyle ortaklaşa klinik çalışmalarla deneniyor.  Kanser hastalarından alınan örneklerden kanda dolaşan kanserli hücre sayısı tespit ediliyor.
    Gözde Durmuşödülünü Kasım ayında Boston’da düzenlenecek özel bir ödül töreniyle alacak.

    Türkiye’den listeye girmeyi başaran üçüncü isim ise Duygu Kayaman oldu. Duygu Kayaman görme engelliler için geliştirdiği Hayal Ortağım projesi ile Humanitarians yani İnsancılarkategorisinden listeye girmeyi başardı. 2,5 yaşından beri görme engelli olan Kayaman, Türkiye’de kendisiyle aynı zorlukları yaşayanlar için geliştirdiği Hayal Ortağım uygulamasıyla 150 bin kişiye ulaşmıştı. 2014 yılında GSMA tarafından verilen en iyi mobil uygulamaödülünü alan Hayal Ortağım, görme engellilerin günlük gazetelere, kitaplara, dergilere, eğitimlere veya konum bazlı servislere ücretsiz olarak ulaşabilmesini sağlıyor. 26 yaşındaki Kayaman bugün Microsoft’ta satış uzmanı olarak çalışıyor.

    35 Innovators Under 35 listesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.technologyreview.com/listsweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Viewing all 87 articles
    Browse latest View live