Quantcast
Channel: Girişim Haber - Bilim / Teknoloji
Viewing all 87 articles
Browse latest View live

Yenilenebilir Temiz Enerji İçin “Devrimci Enerji Koalisyonu” Kuruldu!

0
0

Dünyanın en zenginleri ve teknoloji devleri, yenilenebilir temiz yeni enerji kaynakları ve teknolojilerinin ortaya çıkarılması amacıyla “Devrimci Enerji Koalisyonu” adı altında bir koalisyon kurdu.

Öncülüğünü, dünyanın en zengin işadamlarından biri olan Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in yaptığı teknoloji dünyasının devleri, temiz, ucuza elde edilebilecek ve güvenilir enerji kaynağı sağlayacak keşiflere destek sağlayacak bir koalisyon oluşturuyor.

Yenilikçi temiz enerji fikirlerine yatırım yapmayı kabul eden 20’den fazla milyarder ile“Devrimci Enerji Koalisyonu” adıyla bir oluşumu başlattıklarını kaydeden Bill Gates, bunu da resmi blogunda yayınladığı açıklamayla duyurdu. Yenilenebilir enerjinin daha ucuza üretilebilmesi ve daha verimli hale getirilmesi için yeni fikirlerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Gates, ar-ge için kamu ve özel fonların artırılmasının kaçınılmaz olduğunu da savundu.

Gates, bunun için söz konusu “koalisyon”u oluşturma konusunda işadamlarıyla fikirbirliğine vardıklarını söylerken, oluşumda yer alacak isimler arasında Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, dünyanın en büyük sanal alışveriş sitelerinden Alibaba’nın sahibi Çinli Jack Ma, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos bulunuyor. İngiliz Virgin Grubu’nun sahibi Richard Branson, yatırım şirketi olan Suudi arabistan Prensi Elvelid Bin Talal isimleri de, enerji koalisyonunda yer alan isimlerden.

‘Temiz’lik Şartı

Söz konusu grubun 28 üyesi bulunduğu, bu üyelerin, araştırmalar için sermaye koymanın yanı sıra yenilikçi fikri olan girişimcilere, ürünlerini pazara sunmaları konusunda destek sağlamayı ve yardımcı olmayı da hedefliyor. Koalisyonun yatırım için ilgilendikleri alanlarsa yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi ve depolanması, ulaşım, tarım ve enerji sistemleri yeterliliği olacak.

Zenginlerin oluşturduğu koalisyon, belirli bir bütçeye sahip olmayacak. Ancak yenilikçi fikirlere belirli oranlarda yatırım yapabilecek. Ancak, bir fikir, şayet koalisyon üyeleri tarafından beğenilirse, “hemen yatırım”, “makul oranda yatırım”, “Hiç çekinmeden yatırım” ve“birlikte yatırım” gibi seçeneklerden birini uygulamaya koyacak.

Gates, bununla birlikte, tamamen ülkelerin katılımıyla oluşturulan bir başka girişimi daha duyurdu. Bunun adı da “Görevimiz Yenilik” adını taşıyor. Gates, bunun 10’dan fazla ülkenin temiz enerji konusunda daha fazla yatırım yapmasını hedefleyen bir girişim olduğunu belirtirken, aralarında ABD, Brezilya, Çin, Japonya, Almanya, Fransa, Suudi Arabistan, Güney Kore’nin de bulunduğu 20’den fazla ülkenin, temiz enerji konusundaki araştırmalara ayırdıkları bütçeyi iki katına çıkarmayı taahhüt ettiklerini de belirtti.

Haberimizi enerji ve teknoloji sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


50. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri Sahiplerini Buldu!

0
0

TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2015 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde yaptığı açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan sonra her alanda olduğu gibi bilimsel çalışmalarda da çıtayı yükseltmemiz, hedeflerimizi büyütmemiz gerekiyor. Bu konuda en büyük görev bilim dünyamızın siz kıymetli temsilcilerine düşüyor. Ben sizlere inanıyorum, güveniyorum" dedi.

Türkiye'nin dört bir yanındaki ve yurt dışındaki üniversitelerden 18 bilim insanının, yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı ödül alacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl verilen 4 Bilim Ödülü, 1 Özel Ödül, 13 Teşvik Ödülünü almaya hak kazanan bilim insanlarını tebrik ederken, kendilerinden çok daha büyük başarılar beklediklerini bildirdi. Erdoğan, TÜBİTAK'ın 1966'dan bugüne kadar 160 bilim, 87 hizmet, 470 teşvik, 15 özel ödül vererek 732 bilim insanını maddi ve manevi olarak desteklediğini ifade etti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, geçen yıl Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının ilk defa yüzde 1 seviyesini geçtiğini ifade ederek, "Yüzde 1 seviyesi, Türkiye'nin hedefleri için asla yeterli değildir. Önümüzdeki dönemde bu oranı artırmaya devam edeceğiz ve gelişmiş ülkelerdeki yüzde 2-3 seviyesine çıkaracağız" dedi.

TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlendi. Bakan Işık, burada yaptığı konuşmada, verilen ödüllerin bilim insanları için ciddi bir moral ve motivasyon değeri taşıdığına inandığını söyledi. Aziz Sancar'ın kimya dalında Nobel ödülü kazanarak, Türkiye'yi gururlandırdığını hatırlatan Işık, "Önümüzdeki süreçte bilimsel faaliyetlerini Türkiye'de sürdüren bilim insanlarımızın da böyle prestijli ödüller kazandığı, hatta Türkiye'de çalışan yabancı bilim insanlarının bu ödüllere aday olduğu bilim ekosistemini hep birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca bilimin belli merkezlerde serpilip gelişmesine dikkat edersek, bugün yapmamız gerekenleri daha doğru analiz edebiliriz. Bağdat, İskenderiye, Semerkand, Atina, Endülüs, Floransa gibi tarihi tecrübeler, günümüzde Silikon Vadisi gibi örnekler, bilim ve teknolojinin ekosistem meselesi olduğunu ortaya koyuyor" diye konuştu.

Geçmişte Müslüman Türk dünyasının, bilim ve düşüncenin gelişimine çok değerli katkılar sağladığına işaret eden Işık, "Fuat Sezgin Hocamızın çalışmalarında da ortaya koyduğu üzere, özellikle Orta Çağ döneminde Müslümanlar dünyada bilimin, teknolojinin, düşüncenin taşıyıcısı ve geliştiricisi oldular. Optikte İbn-i Heysem'in, matematikte Harizmi'nin, mekanikte El Cezeri'nin, tıpta İbn-i Sina'nın, sosyolojide İbn-i Haldun'un, metafizikte İbn-i Rüşd'ün ve daha nicelerinin çalışmaları, bugünkü bilimsel birikimin oluşmasında kilit rol oynamıştır. İşte biz bu toprakları, toplumu yeniden bilimin, özgür düşüncenin, sanatın çok güçlü şekilde hayat bulduğu, değerli bilim insanlarının yetiştiği bir ekosistem haline getirmeyi amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi hedefliyoruz"

Işık, Türkiye'nin daha fazla bilgi üreten, ürettiği bilgiyi ticarileştiren ve dünya pazarlarından daha fazla pay alabilen bir ülke haline gelmesini istediklerini bildirdi. Türkiye'nin son 13 yılda üst-orta gelir grubuna yükseldiğini kaydeden Işık, şöyle devam etti:

"Yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesini hedefliyoruz. Eğitim sistemimizde yapacağımız uygulamalarla, çocuklarımıza erken yaşlarda bilim sevgisi kazandıracak bilim merkezlerimizle, yükseköğretim reformuyla, ülkemizde bilimsel düşünceyi hakim kılmaya çalışıyoruz. Konya, Kocaeli ve Bursa'da kurmuş olduğumuz bilim merkezlerini diğer illerimizde de kurarak, bilim sevgisini daha erken yaşlarda çocuklarımıza kazandırmak istiyoruz. TÜBİTAK'ta başlattığımız Temel Bilimler Burs programını bu açıdan çok önemsiyoruz. Araştırma altyapılarına, üniversitelere, akademisyenlerimize sağladığımız desteklerle, Ar-Ge'ye ayırdığımız ciddi kaynaklarla, Türkiye'de bilimin gelişmesine öncülük ediyoruz."

Üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesi için de mevcut mekanizmaları iyileştirmeye devam ettiklerini dile getiren Işık, artık bilgisi, teknolojisi, patenti, lisansı, tasarımı, fikri mülkiyet hakları Türkiye'ye ait üretim süreçlerini yaygınlaştıracak adımlar attıklarını vurguladı. Uzay, nanoteknoloji, biyoteknoloji, enerji, savunma gibi alanlarda uygulamalı bilim çalışmalarını desteklemeye öncelik verdiklerinin altını çizen Işık, teknopark, teknoloji transfer ofisi ve mükemmeliyet merkezleriyle bilimsel bilginin ticarileşmesi için gerekli altyapıları inşa ettiklerini anlattı.

"Reformcu kimliğimizi sürdüreceğiz"

Işık, geçen yıl Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının ilk defa yüzde 1 seviyesini geçtiğine dikkati çekerek, "Yüzde 1 seviyesi, Türkiye'nin hedefleri için asla yeterli değildir. Önümüzdeki dönemde bu oranı artırmaya devam edeceğiz ve gelişmiş ülkelerdeki yüzde 2-3 seviyesine çıkaracağız. Maddi kaynakları artırmak, inanın artık Türkiye için mesele değil. Maddi imkanları artırırken, çok daha önemlisi, bilimin tabiatına uygun bir sosyal ve demokratik ortamı inşa etmek için reformcu kimliğimizi sürdüreceğiz. Bütün bu çalışmalarımızda, en büyük gücümüzün bilim insanlarımız olacağını biliyoruz. Ödüle layık görülen bilim insanlarımızı tekrar kutluyor ve teşekkür ediyorum. Programı himayelerinde gerçekleştirdiğiniz Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Bakan Işık ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, ödülleri sahiplerine takdim etti.

TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödüllerini Kazanan Akademisyenler

TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri
KategoriAlanKazanlar
Bilim Ödülü Temel Bilimler
  • Prof. Dr. Alikram Nuhbalaoğlu (Alıev),
  • Prof. Dr. Marat Akhmet
Sağlık Bilimleri
  • Prof. Dr. K. Arzum Erdem Gürsan,
  • Prof. Dr. Özcan Erel
Özel ÖdülSağlık Bilimleri
  • Prof. Dr. Hazire Oya Alpar
Teşvik ÖdülüTemel Bilimler
  • Doç. Dr. Ramazan Solmaz,
  • Prof. Dr. Atilla Cihaner,
  • Yrd. Doç. Dr. Seda Aksoy Esinoğlu,
  • Doç. Dr. Hakan Altan
Mühendislik Bilimleri
  • Yrd. Doç. Dr. Can Alkan,
  • Doç. Dr. Mesut Şimşek,
  • Doç. Dr. Sinan Gezici,
  • Prof. Dr. Çağatay Candan
Sağlık Bilimleri
  • Doç. Dr. Hakan Parlakpınar,
  • Prof. Dr. Hasan Kırmızıbekmez
Sosyal Bilimler
  • Doç. Dr. Şaban Nazlıoğlu,
  • Doç. Dr. Z. Ayşecan Boduroğlu,
  • Yrd. Doç. Dr. Kamil Kıvanç Karaman

TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödüllerihakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2016’da Dünya Genelinde Dijital Alanda Hangi Trendler Öne Çıkacak?

0
0

Dünyanın önde gelen e-posta, kişisel ürün tavsiye, sosyal ve mobil pazarlamaçözüm sağlayıcılarından Avusturya merkezli teknoloji şirketi Emarsys, dünya genelinde 2016’da dijital alanda öne çıkacak trendleri açıkladı.

Konuyla ilgili bilgi veren Emarsys TürkiyeÜlke Müdürü Murat Erdör, dijital dünyanın 2016’da oldukça hareketli bir yıl geçireceğini, kişiselleştirmenin giderek önem kazanacağını ve video içeriğin yükselişinin süreceğini belirterek, büyük veri kavramının ve yapay zekanın hayatımızdaki yerinin ise hissedilir derecede belirginleşeceğini ifade etti.

Erdör, 2016’da öne çıkacak dijital trendleri şöyle sıraladı:

1- Video İçerik: Kullanıcı deneyimini ve süreçleri daha keyifli hale getirmek ve etkileşimi artırmak için kullandığımız video içerik yükselişini sürdürecek. Video içeriklerin, toplam tüketici içeriği baz alındığında gelecekte %70’lere ulaşması öngörülüyor.

2- Snapchat: ABD başkanlık seçimleri sırasında aday isimler tarafından da kullanılan, anlık fotoğraf ve video paylaşımı üzerine kurulu olan bu uygulama popülerliğini artıracak.

3- Büyük Veri: Müşterilere ait verilerin sağlıklı şekilde toplanması ve verimli şekilde analiz edilmesi, 2016’da da en önemli gündem maddelerinden biri olmayı sürdürecek. Analitikler, hedef kitle segmentasyonu, müşteri ve iş verileri dijital pazarlamacıların ana gündemi olacak.

4- Tavsiye Sistemleri: Web sayfasını ziyaret eden müşterileri binlerce ürün ile boğmadan en uygun ürünü sunup sitede daha fazla zaman geçirmesini sağlamak, Tavsiye Sistemleri sayesinde artık daha kolay hale gelecek.

5- Mikro hedefleme: E-ticarete sektörünün büyümesiyle birlikte tüketicilere gönderilen mesaj sayısı da artış gösteriyor. Herkese aynı mesajı gönderen firmaların satış anlamında fazla şansı yokken, mikro hedefleme yapan ve kişiye özel mesaj gönderenlerin okunma ve geri dönüşüm oranları artmaya devam edecek.

6- Fark Yaratan “içerik”: Marka ve tüketici ilişkisinde hayati önem taşıyan unsurlardan biri olan içerik, 2016’da da öne çıkan konularından biri olmayı sürdürecek.

7- Gerçek Zamanlı Pazarlama (Real Time Marketing): Markaların güncel olayları takip ederek, özellikle sosyal mecralarda bu olaylara paralel içerik ve pazarlama kampanyaları düzenlemeleri önemini artıracak.

8- SMS ve Bildirimler: E-posta otomasyon programlarında artık ulaşılamayan kitleye hatırlatma maili gönderme ve Facebook üzerinde ürünü göstermenin yanı sıra iki yeni kanal daha popüler olacak. Farklı kanallardan da müşteriyi yakalamak adına firmalar, bu kişilere SMS veya firmanın mobil aplikasyonu varsa buraya bildirimler gönderebilecek.

9- Sosyal Medya’yı Etkin Kullanma: Sosyal medya, sahip olduğu etki gücünün yanı sıra Instagram ve Twitter gibi platformların online satış yapan firmalara yönelik özellikler geliştirmesiyle 2016’da da trendler arasında yer alacak

10- Mobil ödemeler: Daha uyumlu tasarımlar, daha fazla mobil uygulama, yeni mobil girişimler ve mobil ödemelerdeki artış dolayısıyla mobilin popülerliği artacak.

Haberimizi dijital alanlarda faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Akıllı Ekonomi, Teknoloji Odaklı Büyüme Konferansı Mart'ta İstanbul'da!

0
0

İstanbul, 17 Mart 2016’da The Economist’in "Akıllı Ekonomi, Teknoloji Odaklı Büyüme" konulu bölgesel konferansına ev sahipliği yapacak.

Akıllı ekonomi kavramının tüm yönleriyle tartışılacağı konferansta Avrasya ekonomilerindeki büyüme, çeşitlenme ve sosyal olarak güçlenmenin yarattığı potansiyel ele alınacak. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin Avrasya bölgesinde yarattığı katmadeğer, istihdam ve ekonomik büyümeye katkı hakkında detaylı oturumlar gerçekleştirilecek.

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da yer alacağı konferansa katılım sağlayacak önemli isimlerin arasında, Transtech Capital kurucusu Simon Robeson, Kuwait Ulusal Girişimcilik Fonu Başkanı Abdulmalik Al Jabbar, ITU Telekomünikasyon Standartlaştırma Birimi Direktör’ü Chaesub Lee, Uluslararası Finans Kurumu Başkanı Telecom, Medya ve Teknoloji Avrupa ve Avrasya sorumlusu Temel Öktem, Etohum Ortak Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Burak Buyukdemir bulunuyor. Bu isimlere ek olarak Avrasya bölgesinden kamu, özel sektör ve STK dünyasının önde gelen isimleri de konferansa katılım gösterecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin 2023 teknoloji vizyonunu anlatacağı bir açılış konuşması yapacak. Konferansta Avrasya bölgesindeki ülkelerin dijital stratejileri, akıllı teknoloji ekosistemi, teknolojik altyapı, etik konular, akıllı ekonomide katılımcılık ve sürdürülebilirlik gibi konu başlıkları ele alınacak.

Unutmayın, The Economist’in düzenleyeceği “Akıllı Ekonomiler 2016” başlıklı organizasyon 17 Mart 2016 tarihinde Four Seasons Hotel Istanbul’da gerçekleşecek.

Akıllı Ekonomiler 2016 Konferansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.smarteconomies.economist.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2020’nin Kamu Kuruluşları Mobil, Dijital ve Analitik Olacak!

0
0

Demografik değişimler, dijital yaşam tarzları, teknolojik gelişmeler vatandaşların kamu kuruluşlarından beklentilerini artırıyor. Kamu kuruluşlarının artan beklentilere cevap verebilmesi faaliyet modellerinde radikal bir değişimi gerektiriyor. 2020’de kamu kuruluşları sağlıktan eğitime, ulaştırmadan enerji ve adalete tüm sektörlerde veriyi kullanarak öngörüler yapabilmeli, önleyici çözümler geliştirmeli ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmalı; teknolojiyi kullanarak erişimini yaygınlaştırmalı; sivil katılımı teşvik ederek etkin politikalar geliştirmeli.

Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal risk ve finansal danışmanlık hizmetlerinde dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Deloitte, ‘Kamu 2020: Kamunun Geleceğine Yolculuk’ raporunu yayınladı. Geleceği kucaklamak isteyen kamu kuruluşlarına ışık tutmayı amaçlayan rapor, değişime yol açan faktörleri ve değişimi tetikleyecek trendleri içeriyor. Vatandaşların değişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere kamu kuruluşlarının nasıl bir dönüşüm sürecinden geçeceğini ortaya koyuyor.

Deloitte Türkiye Kamu Sektörü Lideri Cem Yılmaz konuyla ilgili, “2020’nin kamu sektörü, değişen ve hızlı bir şekilde sofistike hale gelen vatandaş talepleri, değerleri ve ihtiyaçları ile geçmiştekinden çok daha farklı bir anlayışla yönetiliyor olacak. Türkiye’de gelecekte göreceğimiz kamu sektörünü tahayyül edebilmek için, kamu sektöründe global ölçekte ön plana çıkan bazı kritik dönüşüm alanlarına göz atmak gerekli. Türkiye’de e-devlet’ten ilköğretim çağındaki öğrencilere tablet üzerinden eğitim verilmesine, sağlık hizmetlerinin tamamen yeniden yapılandırılmasından gün geçtikçe güçlenen ve katılımcılığı artan STK’lara, sosyal medyanın kamu kurumları tarafından aktif kullanımından ulaşımda akıllı kart uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede değişimi gözlemliyoruz. Öte yandan globaldeki iyi uygulama örnekleri ile kıyaslandığında Türkiye’de kat edilecek uzun bir yol olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kamu sektörünün gelişim alanları olarak özellikle politika geliştirme, uygulama ve izleme, kamu-özel sektör işbirlikleri, yeni ve yetkin insan kaynağı bulma, veri analitiği konuları göze çarpmaktadır” dedi.

Değişime Yol Açan Faktörler

1- Demografik etkenler: Refah, ekonomik güç ve nüfus artışı batıdan doğuya kayıyor. Artan global göç trendi kültürel kimliklerin iç içe geçmesine ve gerçek anlamda global vatandaşların ortaya çıkmasına neden olurken dünyanın dört bir yanında mega kentler gelişiyor.

2- Toplumsal etkenler: Kamu kuruluşları, bir yandan internete bağlı yaşayan kişilerin artan beklentilerini karşılamak amacıyla en yeni teknolojileri kullanırken, bir yandan da halen internet kullanmayan kişilere ulaşmaya devam etme çabasında. Bilgi ve teknolojiyle donanmış vatandaşlar-tüketiciler, toplumsal sorunların çözülmesi ve yolsuzlukla mücadele alanlarında daha önemli bir rol oynuyor.

3- Ekonomik etkenler: Kamu kuruluşları mali sorunlar, alt yapı yetersizliği ve artan gelir dengesizlikleri ile mücadele ediyor. 2020’de nakit ve geleneksel para sistemleri yerine dijital para birimleri ve mobil ödemeler yaygınlaşıyor.

4- Dijital etkenler: 2020’de bireyler ve kamu kuruluşları gelişmiş analitik yöntemleri kullanarak kitlelerin gücünden yararlanıyor, sosyal ağlar yaşamın her boyutunu etkiliyor. Çoğu tüketici kendi kişisel verilerini tasarruf, kolaylık ve özelleştirme imkânları karşılığında takas veya satış yoluna giderken, gerçek anlamda bilgi, para birimine dönüşüyor.

5- Üssel büyüyen teknolojiler: 2020’de robot teknolojileri hız kazanırken, yapay zeka ile donatılmış robotlar karmaşık işlevleri yerine getirebiliyor ve insanlardan öğrenebiliyor.

6- Siber-fiziksel sistem teknolojileri: 2020’de insansız hava araçları, drone’lar, nesnelerin interneti (IoT), sensörler, mekânsal teknolojiler hızlı adımlarla gelişiyor. Sağlık, ulaştırma, güvenlik ve savunma, altyapı yönetimi gibi birçok alanda hizmet verme modellerine bu teknolojiler entegre ediliyor.

Gelecek İçin Radikal Değişim Şart

Rapora göre, vatandaşların beklentileri ve kamu kuruluşlarının bunları karşılayabilme yetkinliği arasındaki fark, hiç olmadığı kadar açılmış durumda. Yedi trendin kamu kuruluşlarını yeniden şekillendirerek kamu sektöründe bir dönüşümü beraberinde getirme potansiyeli bulunuyor:

1. Çözüm sağlayıcı kamu kuruluşları yerine imkân sağlayan kamu kuruluşları

2020'de en başarılı kamu kuruluşları, sorunları sadece kendisi çözmeye çalışmaktan ziyade, kamu sektörü dışında toplumsal çözümler geliştirilmesine olanak sağlıyor.

2. Kişiye özel hizmet sunumu

2020'ye doğru ilerlerken kamu kuruluşlarının sunduğu pek çok kamu hizmeti kişiselleştirilmiş bir hal alıyor ve hizmetlere hem evlerden hem de mobil cihazlardan erişilebiliyor.

3. Dağıtık yönetişim

Daha fazla idari işlev vatandaşlarla ortaklaşa tesis ediliyor. Teknoloji, bazı görevlerin vatandaşlara dağıtılabilmesini mümkün kılıyor. Siyasi karar vericilerin vatandaşlarla birlikte çalışması ile alınan nihai karar ve politikaların etkinliği artıyor.

4. Veri konusunda akıllıca davranan kamu kuruluşu

Tahminsel modelleme ve analitik uygulamalar, kamu kurumlarının sorun oluştuktan sonra çözüm sunma yaklaşımı yerine proaktif davranarak önlem almasını mümkün kılıyor.

5. Kamu kuruluşlarının finansmanına yönelik alternatif modeller

Dinamik fiyatlandırma ve kullandıkça öde gibi sistemler geleneksel fiyatlandırma modellerinin yerini alıyor. Kamu kuruluşları altyapı hizmetlerinde arz-talep dengesini sağlamak için yol kullanımı ve otoparklara yönelik olarak çeşitli dinamik fiyatlandırma modellerine geçecek.

6. Kamuda ihtiyaca göre hizmet modeli

Kamu sektörünün işgücü modelinde radikal değişimler oluyor. Danışmanlık şirketlerinde olduğu gibi çalışanlar belirli departmanlara ait olmak yerine projeler arası geçişli çalışıyor. Kamu kuruluşları farklı kaynakları (ör: yüklenici çalışanları, açık kaynak, serbest çalışanlar, vb.) kullanarak yetenek ağlarını genişletiyor.

7. Ulusal refah için yeni zemin

Ulusal refahın ölçülmesinde GSYİH ve GSMH gibi ölçütler yetersiz kaldığından kişisel güvenlik, sağlık ve afiyet, barınma, sıhhi sistemler, kişisel özgürlük vb. kriterlerin gerçekleşme ve hayata geçirilme seviyelerini dikkate alan ölçütlere yer veriliyor.

2020’nin Kamu Kuruluşları

Eğitim: Yetkin işgücü sıkıntısı “kariyer odaklı” öğrenimi gerekli kılıyor. Değişen öğrenim ihtiyaçları eğitimin anlamını, eğitimi kimin ve nasıl vereceğini yeniden şekillendiriyor. Öğrenciler, proje bazlı öğrenim ve kendi kendine öğrenim ortamları üzerinden birbirlerinden bir şeyler öğreniyor ve öğretmen konumuna geliyor. Sanal, teknoloji destekli, kişiselleştirilmiş ve dinamik bir eğitim artık yeni norm oluyor.

Enerji ve Çevre: Akıllı aygıtlar daha akıllı enerji tercihlerinin kapısını açarken, sensörler, insansız araçlar, aktivist vatandaşlar ve bilinçli tüketiciler çevreyi izleme ve koruma alanında birlikte kamuyla birlikte çalışıyor. Bazı vatandaşlar evlerini ve ofislerini elektrik üretmede kullanıyor ve fazla kapasiteyi şebekeye satıyor. Yeşil binalar artık kural haline geliyor, yeşil kentler oluşuyor. Bir yandan da sıfır-enerjili evler, çatıda tarım ve geri dönüşümlü inşaat gibi gelişmeler gerçekleşiyor.

Sağlık Hizmetleri: 2020’de hâkim sağlık hizmetleri trendi, tek kelimeyle, ‘‘yaygınlık’’. Mobil sağlık uygulamaları, tele-tıp, uzaktan izleme ve yutulabilir sensörler zengin bir veri akışı oluşturuyor. Biyoenformatik ve analitik uygulamalar kişisel risk değerlendirmelerinin ve kişiye özel ilaçların kapısını açıyor. Robotlar, 3 boyutlu baskı ve kök hücre araştırmaları alanındaki ilerlemeler cerrahi müdahaleleri daha güvenilir kılıyor ve daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Sağlık sistemleri kısa vadeli tedavilerden ziyade uzun vadeli önleme ve yönetim çalışmalarına odaklanıyor.

Hukuk ve Adalet: 2020’de adli yapılar kamu güvenliğini sağlama ve suç işleyenleri topluma kazandırma için yenilikçi yöntemleri ve teknolojileri kullanıyor. Mobil bilişim ve elektronik izleme sanal tutukluluk kavramını uygulanabilir kılıyor. İnsansız hava araçları gökyüzünden izleyen birer göz haline gelirken yerdeki yetkililer de giyilebilir bilgisayarlar, yüz tanıma yazılımları ve öngörü sağlayan video sistemleri kullanıyor.

Ulaştırma: 2020’de dinamik fiyatlandırma sistemleri, araç paylaşımı ve mobil cihazlarla kullanılabilen işbirliğine dayalı ulaştırma modelleri büyük kentlerde trafik sıkışıklığını ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor. Elektrikli araçlar ve e-bisiklet gibi sürdürülebilir ulaşım seçenekleri yaygınlaşıyor. Fazla sayıda insansız hava aracı sivil veya ticari kullanıma hizmet vermeye başlıyor.

 

“Kamu 2020: Kamunun Geleceğine Yolculuk” başlıklı rapor hakkında ki daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu Kitabı Okudunuz mu? Bir Politika Arayışı: Teknolojik Yetenek Transferi!

0
0

Sanayi Gazetesi yazarlarından Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat Bölümüöğretim üyesi Dr. Murad Tiryakioğlu'nun "Teknolojik Yetenek Transferi: Türkiye için Bir Politika Arayışı" başlıklı kitabı Orion Kitabevi tarafından yayımlandı.

Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat Bölümü öğretim üyesi Dr. Murad Tiryakioğlu’nun “Teknolojik Yetenek Transferi: Türkiye için Bir Politika Arayışı” başlıklı kitabı Orion Kitabevi tarafından yayımlandı.

Gelişmekte olan ülke ekonomileri için teknoloji transferininöneminin anlatıldığı 240 sayfalık kitapta, üniversite-sanayi – devlet işbirliğinin teknoloji transferindeki rolüne de değiniliyor. Türkiye için üç aşamalı bir teknoloji transferi politikasıöneren kitapta, ilk aşamada üniversite-sanayi ve devlet işbirliğinin transfer edilecek teknolojinin doğru seçimi için belirleyici bir role sahip olduğu vurgulanıyor. Teknolojik öğrenme aşaması olarak ifade edilen ikinci aşamada ise ulusal yenilik sistemine entegre edilmiş ulusal öğrenme sistemi esas alınıyor. Son aşama ise yenilikçi-yerli üretim aşaması olarak ifade edilmiş. Bu aşamada devlet destek ve teşviklerinin, yenilikçi bir yerli üretim ekonomisi inşa etmek için ne şekilde yapılandırılması gerektiği anlatılıyor.

Dr. Murad Tiryakioğlu’nun yeni teknolojilerin gelişiminin ülke ekonomisi için sahip olduğu önemin altını çizdiği eserde, teknoloji transferinin sanayileşme sürecine sağladığı katkının da üzerinde duruluyor.

Dr. Tiryakioğlu, eserinin arka kapağında, Yeni teknolojileri geliştirmeyi ve aynı zamanda transfer edilen teknolojinin etkin kullanılmasına, öğrenme sağlanmasına ve özümsenmesine yönelik beceriler içeren 'teknolojik yetenek' kavramının, teknolojik gelişme sürecinde belirleyici bir rol oynadığına değiniyor.  Dr. Tiryakioğlu eserinde Teknolojik yeteneğin kaynaklarını ulusal teknolojik çaba, teknoloji transferi ve emek transferi olarak açıklıyor. Teknolojik yetenek edinmenin ilk ve en önemli kaynağının ulusal teknolojik çaba olduğunu belirten yazar bunu şu şekilde açıklıor: "Ulusal düzeyde gerçekleştirilen Ar-Ge ve teknolojik yenilik faaliyetleri, teknoloji ve emek transferi gibi dış kaynakların etkinliğini arttırmaktadır. Temel düzeyde ulusal teknolojik yetenek birikimi sağlayabilmiş ekonomilerin teknoloji ve emek transferi aracılığıyla edinilen teknolojiden öğrenme sağlaması çok daha hızlı ve etkin olacaktır. Bu kapsamda gelişmekte olan ülkelerin teknoloji transferine dayalı olarak ulusal teknolojik kapasitesinin geliştirilmesine ilişkin faaliyetler ve faaliyetlerin sanayileşme sürecine etkisi kalkınma iktisadının önemli tartışma konularından birini oluşturmaktadır."

Dr. Murad Tiryakioğlu'nun "Teknolojik Yetenek Transferi: Türkiye için Bir Politika Arayışı" isimli kitabını satın almak isteyen okurlarımız kitabı buradan satın alabilirler.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türk Teknoloji Şirketi Blesh, 7,5 Milyon TL Yeni Yatırım Aldı!

0
0

Türkiye’nin en geniş sensör (beacon) ağına sahip olan ve özellikle Google projesi Physical Web konusunda yaptığı atılımla global beacon pazarının en önemli oyuncularından biri olan Blesh, ikinci yatırım turunu 7,5 milyon TL yatırımla açtı.

Blesh’in yeni yatırım turuna; mevcut ortaklar Ali Sabancı, Turgut Gürsoy, Emre Berkin ve Kemal Cılız katılırken, yeni yatırımcı olarak da Türkiye’nin lider teknoloji yatırımcılarından TRPE Capital bu turda lider yatırımcı olarak yer aldı.

12.000’in üzerinde beacon'ı iki yıldan az bir sürede Türkiye geneline yerleştiren Blesh, Türkiye’nin önde gelen marka ve kuruluşlarının mikro lokasyon hedefli mobil iletişim kampanyalarının yönetimlerinde çözüm sağlıyor.

Blesh’in ülke geneline yayılmış beacon cihazları, Türkiye’nin en büyük perakende mağazalarında, yaygın banka şube ve ATM’lerinde, en yoğun havaalanlarında, metro istasyonlarında, 100’ün üzerinde AVM, cafe ve restoran zincirleri ile 250’nin üzerinde plaza ve üniversitede aktif olarak çalışıyor.

Blesh CEO’su Devrim Sönmez ikinci turda aldıkları ek yatırımla şirketin Türkiye pazarındaki lider konumu daha da güçlendireceklerini belirterek, ekiplerini büyütüp daha fazla marka ve mobil uygulamayla işbirliği yapmak için çalışacaklarını ve 2016 sonuna kadar 30.000 beacon’ı geçeceklerini söyledi. Sönmez, global pazar hedeflerinde ise Google ile iş ortaklığının geliştirilmesi ve Blesh’in Silikon Vadisi’ndeki organizasyonunun güçlendirilmesinin olduğunu ekleyerek Blesh’in global yükselişini de sürdüreceğini belirtti.

7,5 milyon TL yatırım alan Türk teknoloji şirketi Blesh hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.blesh.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 87 articles
Browse latest View live